Mehmet Göncü
18 Ekim 2011
Şöyle ki; canlı yaşam olgusunu sürekli kılan bu olayda, en önemli görevin anneye verilmiş olduğunu görürüz.
Annenin lugatı, hakikatteki tanımı ise şudur;
Anne doğurgandır. Anne şefkat, merhamet, sevgi ve fedakârlık kaynağıdır. Anne hayatı dahil, bütün her şeyi karşılıksız olarak yavrusuna veren mübarek ve mucize bir canlıdır.
Örneğin; bazen belgeseller sunan televizyon kanallarında izliyoruz; Aslan, Kaplan, Ayı, Kurt, Timsah gibi canlıların dişilerinin yavrularını nasıl koruduğunu ve beslediğini.. Bazen onları korurken, hayatlarını bile kaybettiklerini hayret ve hayranlıkla görüyoruz.
Gerçekten insan bundan çok etkileniyor.
Geçenlerde balkonumuzda yuva yapmış bir çift güvercini izliyordum. Anne güvercinin yumuşattığı yemleri kursağından çıkarıp, yavrularına yedirme sahnesi çok etkileyiciydi. Ben bu özveri karşısında gözyaşlarımı tutamadım.
Anneler kendileri her yaşta ve her yaştaki çocuklarını dahi korurlar iki yıl önce darul bekaya intikal eden annem 90 yaşına geldiği halde bütün çocuklarını kendince korumaya çalışırdı. Biraz eve geç gelsem telaşlanır, trafik kazası vs. gibi hadiselere karşı her sabah dualarla beni yolculardı.
Sık sık Şanlıurfa Harrankapı Aile Mezarlığına gidip, darul bekaya intikal etmiş aile fertlerimizi ziyaret edip fatiha okurum.
Bibim Zeliha vasiyet etmiş; mezarımın başucuna bir ağaç dikin yavrularım gelip gölgelensin diye.
Özveriye bir bakın.
Demek ki çocukları için güneşten korumak amacı ile gölgelik istiyor.
Sevgili okuyucularım, hiç kuşku yok ki, tüm canlıların annelerine bu şefkati ve merhameti, karşılık beklemeden yapılan fedakârlıkların güzelliğini ve asaletini cenabı Allah (cc) vermiştir.
Başka türlü düşünmek bana göre akla ziyandır. Anaya hürmet ve saygı göstermek ise Allahın rızasını kazanmak demektir. Bu nedenle; Yüce Peygamberimiz Hazret-i Muhammed, “Cennet anaların ayaklarının altındadır” demektedir.
Ayrıca; insanlık tarihine ün salmış bazı önemli şahıslar da annelerine hürmet ve muhabbetleriyle tanınmışlardır.
Örneğin bütün cihanın korkup saydığı Moğul İmparatoru Cengiz han bütün törenlerde ayakta duran annesinin önünde yere diz çöker ve validesinin el ve eteğini öpermiş ve onun buyruklarını anında yerine getirirmiş.
Bu hususta daha bir çok örnek verebilirim.
Öte yandan ve inanışıma göre de Allah (cc) biz insanlar için iki olumsuz davranışın cezasını bu dünyada henüz yaşarken vermektedir.
Birincisi anne ve babasına kötü davrananlar, ikincisi de başkalarına karşı kibir ve boş bir gururla gezenler..
Ben şahsen bu gibi şahısların başlarına gelen belalara bizzat tanık olmuş biriyim. Demem o ki Yüce Mevlam akıl sahibi bizleri bu iki kötü davranıştan korusun ve her zaman anne babasının rızasını almış kullarından etsin..
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…