İbrahim Halil Okuyan
31 Temmuz 2009
Yaz geldi gazetelerde aynı haberler çıkmaya başladı: kanalda bir genç boğuldu, Baraj gölünde 2 genç kayıp balıkadamlar arıyor cenazeleri, Kayıp gencin ailesi cenazeyi bekliyor kanal başında…
Acaba Şanlıurfa ya su gelmeseydi de bu gençler yaşasa mıydı?
Tabiî ki hayır.
O zaman yollar olmasaydı trafik kazaları olmazdı döngüsüne benzer bu benzetme.
Çözüm belli:
“Çocuklar yüzme öğrensin, ANALAR ağlamasın”
Eskiden, çok eskiden, Şanlıurfa’da insanlar, yazın Halil-Ür rahman Gölünde, Ayn-ı Zeliha gölünde suya girerlerdi. Hatta bu alanda birde yüzme havuzu vardı.
Şanlıurfalı denizi bilmezdi, tıpkı Karadenizlinin ovayı bilmemesi gibi.
Zaten doğru dürüst içme suyu bulamayan, köylere YSE tankeriyle su temin edilen, kırsal alanlarda kurtlu sarnıç sularını mendiliyle süzerek içildiği ve de hudutta askerlerimizin susuzluktan bitlendiği bir şehirde, Havuzu hayal bile edemezdiniz o zamanlarda.
Ama sadece Balıklı gölle, çok eski yıllarda Şanlıurfalı rekortmen yüzücüler yetişmiş ve de Şanlıurfa su topu takımları önemli başarılar elde etmişlerdi.
Devlet Su İşlerine girdiğim 1976 yılında Bahçelievler’deki lojmana (İnci apartmanı) gelen su miktarı günlük 2 teneke idi. Evde yemek yiyemezdik bulaşık için su olmadığından.
Su yoktu, klima yoktu, paranız olsa dahi onu çalıştıracak elektrik şebekesi yoktu. Televizyon herkeste yoktu, kanallar azdı, üstelik renksizdi olanda.
Ama bunları yazıyorum diye o zamanlar mutlu olmadığımızı söylemiyorum. Ben DSİ de çalışıyordum bir vantilatör dahi alamamıştım çünkü pahalı idi.
Erkenden damlarda yatılıyordu çare olarak. Hayat gene güzeldi.
Sonra DSİ projeleri realize edildi ve içme ve kullanma sorunu kalmadı artık.
Artık Harran ovasına devasa kanallarla Fırat’ın suyu akıtılıyordu.
Yazın sıcağında beton trapez kanallarda akan bu soğuk su , gençleri bu tehlikeli sularda yüzmeye davet ediyordu, hava sıcaktı ve bu insanların tatil yerlerine gidecek imkânları da yoktu.
O yıllarda, sanırım şu anda Bursa Valisi olan Sayın Şahabettin Harput yeni vali olmuştu.
Kendisi ile bir şekilde konuşmam olmuştu.
Sayın Valiye, Şanlıurfa’ya o an yapılacak en büyük hizmetin onlarca yüzme havuzu açılması olacağını arz etmiştim.
Devlet Su İşleri tarafından sonraları, 1 adet tünel çıkış azgında havuz açıldı o kadar.
Kapalı spor salonu yanındaki yüzme havuzu da calışır mı?
Hiç bilmiyorum. Sadece artık bazı oteller de var küçük havuzlar.
Sonra ne yapıldı? Yüzme havuzu yapmak yerine, kanalda boğulan insanları çıkarmak için, Emniyet Müdürlüğü balıkadam timleri kurdu.
Bu arada, Profesyonel oyunculardan oluşan profesyonel kulüpler için neler neler yaptık.
Profesyonel spor kulüplerinin, gençleri spor yapmaya özendirme misyonu yoktur.
Her şey türbin içindir.
Politikacıların bu konuda amacı türbinin oyunu ve desteğini almaktır. Maçlara giderler lehlerine slogan attırırlar. Ayağa kalkar türbinleri selamlar.
Spordan anlamayanlar yönetime girerler.
Bu insanları yönetimden çıkınca bir daha türbinlerde göremezsiniz (!).
Sırf bu sebeple milletvekili olanlar dahi vardır.
Kamu görevlileri de mecburen buna katılırlar.
Seyirci maça gider bağırır çağırır ve de maalesef küfür eder rahatlar, kavga eder rahatlar o kadar.
Gençlere yüzme konusunda bir şey yapmadık ama ölülerini de kanallarda bırakmadık.
Şimdi yeni Valimiz Sayın Nuri Okutan’a konuyu arz ediyorum.
Bu konuyu çözelim ki artık,
“ANALAR AĞLAMASIN”
Çözüm yolu nedir?
1-Şanlıurfa il merkezinde; Belediye ve Devlet Su İşleri birlikte çalışarak uygun yerlere yüzme havuzu yeri ayırmalıdırlar.
İmar planları buna uygun revize edilmelidir.
2-Yüzme Havuzu için ayrılan yerler; belli bir konsept dahilinde, amatör spor kulüplerince işletilmelidir.
3-Gençlik ve Spor Müdürlüğünde,çeşitli yaş gurupları için yüzme kursu açılmalıdır..
4-Yüzücülerin, kışında spora devam edebilmeleri için kapalı yüzme salonları açılmalıdır.
5-Amatör spor kulüplerine, su topu takımı kurmaları ve yüzücü yetiştirmeleri özendirilmeli ve sağlanmalıdır.
6-Amatör spor kulüpleri, bu konuda sponsorlar tarafından desteklenmelidir.
7-Amatör spor kulüpleri arasında yarışmalar tertiplenmeli ve ödülle yüzme sporu teşvik edilmelidir.
8-Kırsal alanda kanal ebatları küçülmekle beraber tehlike gene vardır.
Yerleşim yerlerinde, kanal yanında, basit yüzme havuzu yapılarak, sulama suyunu girdi cıktı olarak kullanarak, çocukların kanal yerine yüzme havuzlarına girmesi teşvik edilmelidir.
9-Şehir merkezlerindeki bu havuzlarla birlikte mümkünse voleybol, basketbol ve internet kafe vb yerlerde olabilir tabi yer müsaitse.
Daha şimdiden Şanlıurfa caddelerinde; sigara içmeyen, gençlik enerjisini yüzmeye veren, bronzlaşmış üçgen vücutlarıyla, kendine olan özgüveniyle dolaşan gençlerimizi ve kahvelerin olmadığı bir Şanlıurfa, hayal ediyorum.
Neden olmasın?
Şanlıurfa’ya Fırat’ı akıtan devletimiz bunu yapamaz mı?.
Netice olarak konu hakkında Sayın valimin dikkatini çekmek istiyorum.
Konu ilgili makamlarca bir bütün içinde büyük maliyetler yapılmadan çözülebilir.
Sloganlarımız artık:
” Çocuklar yüzme öğrensin, analar ağlamasın”.
“Haydi, gençler yüzmeye gidiyoruz”.
Olmalıdır
Bu yazımı, Mersin’de, deniz kenarının da yazıyorum ve de Özür diliyorum bu imkânı olmayanlardan.
Ama azıcık daha sabredin diyorum Hz.Eyyüb’ün torunları az kaldı.
Harran’a gelen su yüzme havuzlarınıza da gelir az kaldı.
Yeni Valimiz realize eder bu işi.
Sayın Valimizin, Şanlıurfa’mızın ihtiyacı olan vizyon sahibi bir vali olduğu inancı ile başarı dileklerimle, saygılar sunarım.