Mehmet Göncü
3 Ağustos 2012
Birkaç yıl önce ailece Alanya ilçemize tatile gitmiştik.
Amaç, biraz dinlenmek, biraz da denize girmekti.
Bu nedenle; hemen hemen her gün iki defa denize girip yüzerdim. Övünmek gibi olmasın ama çok iyi bir yüzücüyüm. Çünkü ömrüm hep Dicle, Fırat ve Boğaziçi sularında yüzmeyle geçti.
Ancak bir gerçekte var ki, oda “Yaşam yaşanarak öğrenilir” gerçeğidir.
Ben çok iyi bir yüzücü olduğumu bildiğim halde, tok karnına denize girip yüzülmeyeceğini bilmiyordum.
İşte öykümüz de bu bilgisizliğimle ilgilidir.
Bahse konu olay şöyle gelişti:
Bir gün öğlen yemeğini yedikten hemen sonra denize girip yüzmeye başladım. Her zaman olduğu gibi yüzerek sahilden çok uzaklara doğru açıldım.
Ancak tok karına olduğum için, yediğim yemekler midemde şişince, diyaframı, dolayısı ile akciğerimi sıkıştırdı. Öyle bir an geldi ki, yüzemez bir hale geldim. Sahilden çok uzakta olduğum için de bağırıp çağırıp imdat isteyemedim. Bir an enerjimin tükendiğini ve suya bakıp boğulacağıma inanmış ve Allaha dua etmeye başlamıştım ki sahil tarafından bir “Jet Ski”nin geldiğini gördüm. Beni zor durumumu gören “Jet Ski”yi kullanan genç yanıma geldi ve çok uzun bir uğraştan sonra beni kesin bir ölümden kurtardı. Ben de bu genci ödüllendirmek ve teşekkür etmek için ertesi gün kendisine hediye olarak bir miktar para vermek istedim. Parayı kesinlikle almayan genç “Ben insanlık görevimi yaptım” demek suretiyle bana bir de insanlık dersi verdi.
Nihayet tatil bizi biz Urfa’ya geldik ve ben yine rutin işlerimle uğraşmaya devam ettim.
Bir gün yağmurlu bir havada işyerimin önünde bir adamın yere düşüp çırpındığını gördüm. Epilepsi hastası olduğunu sonradan öğrendiğim şahıs baygın bir haldeydi. Hemen bir taksi çağırıp adamı hastaneye acile götürdüm. Başında bekledim, ilaçlarını aldım. Adam ayılınca tekrar bir taksi çağırıp, evine götürdüm ve ailesine durumu izah ettim.
Adam bana teşekkür ederken, yaptığım masrafları ödemek istedi. Ben de ona “Bu bir insanlık görevidir, masrafları alamam. Çünkü insanlık görevinin maddi karşılığı yoktur. Bir teşekkür yeter” dedim ve ekledim: “Ben bu insanlık dersini bu yıl Alanya’da tanıştığım bir gençten aldım. Sen de bu insanlık görevini bir başka insana göster”
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…