
Ömer Elçi
28 Kasım 2011
Şanlıurfa Valisi Sayın Celalettin Güvenç’in koordinesinde yürütülen “Van üşümesin şimdi yardım zamanı” kampanyasına destek verenleri kutlamak gerekiyor.
Bir önceki dönemde toplanan nakdi ve ayni 800.000 liranın 3 milyon 92 bin liraya yükselmesi ve buna bağlı olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’in Şanlıurfa’da ikamet edecek tüm Van depremzedelerine iş vaadinde bulunması, yakınlarını, işlerini, evlerini kaybedenleri yaşama yeniden gülümsetmektir…
Olmaması dilenen olumsuzluklarda, insanları yaşama daha sıkı sıkı sarılmayı sağlatabilmek; yaraya merhem olabilmek güzeldir ama dünya genelinde olduğu gibi ilimizde de neme lazımcı veya bulanık suda balık avlayıcıların çoğalıyor olması irdelenmesi gereken ayrı bir toplumsal olgudur…
Van depremlerinde ilk zamanlarda karmaşa yaşanmış olsa da Türkiye genelindeki organizasyonla umutsuzluklardan umut filizlenmesi depremzedeler adına da, deprem yarasını sarmaya çabalayanlar adına da olumluluktur…
“Van üşümesin şimdi yardım zamanı” etkinliğine destek veren 3 yerel televizyon ve yerel medyanın katkısı hiçbir şekilde göz ardı edilemez.
Valilik konferans salonunda katılımcıları ve evlerinde yerel televizyonları izleyenleri destek kampanyasına daha fazla katkıya yönlendirmeye çaba harcayan sunucuların gözlerindeki ışıltıyı, yüreklerindeki çarpıntıyı görenler gördü de, hissetmek, görmek istemeyenler, görünen o ki yaşama şeş-beş bakmayı sürdürecekler…
*
“Az veren candan, çok veren maldan” derler. Valilik konferans salonunda mikrofonu eline alıp, telefonla katılıp yardım sözü verenler taahhütlerini tam anlamıyla yerine getirdi mi?
Şanlıurfa Valiliği parasal desteklerin muhakkak ki takipçisi olacaktır. Marmara depremi ve sonrası afetlerde en son 23 Ekim depreminde medya karşısında açıklama yapanların daha sonra kem, küm etmesi; amiyane tabirle çamura yatması dilenir ki Urfa’da nüksetmez…
Şanlıurfa Valisi Sayın Celalettin Güvenç’i Urfa’ya nakledilen depremzedelerin merkezlerdeki ve köylerdeki evlere yerleştirilmesi ve akabinde her ailenin ihtiyaçlarının belirlenip temin edilmesi; depremzedelere köyler de dâhil sıcak yemek gönderilmesi takdire değer. Şanlıurfa AFAD, organizasyonda görev alan tüm yöneticileri ve personeli de ayrıca kutlamak gerek.
Şehir merkezinde ve köylerdeki evlerde ikamet eden depremzedelerin ilköğretim ve liseye giden çocuklarının kaydı, köylerden okullara servisi; iş arayanların işe alınmalarının bir an önce gerçekleştirilmesi önemli…
Aksamalar olabilecektir, olası aksamaları alevlendirmenin kimseye yararı olmadı gibi çözümlenmeyecek hiçbir sorun yoktur.
Sabır, iyi niyet, şükür, empati…
Liderlik, koordinasyon, sorumluluk, empati…
Türkiye yüreğini Van’a açtı, Urfa da yüreğini, evlerini Van’a açtı ama her ortamda peygamberler şehrinin misafirperver, hamiyetperver, yardımsever insanları olmakla övünenlerin terazinin hangi kefesinde olduğunu derler ki ” yar bilir, yaradan bilir”…
Sözün özü karınca kararınca her ne şekilde olursa olsun nam olsun adım duyulsun düşünmeyen, ürkmüş, üzülmüş, üşümüş Van’a yüreğini açan, tebessümünü paylaşana; tek yürek olmaya çabalayanlara saygı…
Umutsuzluklarını umuda filizlendirmeye çaba harcayıp, yaşama ürkekleşerek kanat çırpıp şehrimize misafirliğe gelenlere sevgi…
Hepimiz insanız, dilimiz, dinimiz, ırkımız, mezhebimiz ne olursa olsun insanız…
Önemli olan sözde değil özde insan olmak…