Halit Güllüoğlu
27 Ekim 2011
Milletçe Van’daki can ve mal kaybımızı acılarıyla paylaştık. Kurtarma heyecanını Sağlık birimlerinin başarılı müdahalelerini gördük. Her şeye rağmen sevinçle kederi birlikte yaşadık. Başımız sağ olsun.
İklim ve ulaşım şartlarına rağmen hatta aksaklıklara rağmen Devlet Kurum ve kuruluşları Sivil Toplum Kuruluşların başarılı çabalarının inkârı mümkün değildir. Geride kalan bireysel nahoş hitap ve tartışmalara aldırmasak deprem vesilesiyle “kıssadan hisse” denilen meşhur deyimden ders almamız gerekiyor.
Türkiye büyüdükçe çok seslilik arttıkça çeşitli yanlışları da beraberinde getirir oldu. Gün bugündür denilen çabaları bazı densizlerin söylemiyle göz ardı etmeyelim. İnsanımızın samimi gayretlerini gördük. Daima böyleyiz ve kim ne derse desin böyle de kalacağız. Çünkü aynı birlikten beraberlikten ve aynı gelenekten inanca dayalı kardeşliğimize kimsenin gölge düşürmeye gücü yetmeyecektir.
Bazı hataları hoş görüyle karşılarsak meseleyi kolayca hal edeceğimiz sanmıyoruz elbette. Ancak ne var ki; bazen da affı değil kınamayı dahi yetersiz sayan sözler çoğunluğumuzu rahatsız ediyor. Bunun Siyasilerce ciddi sözlerle samimiyetle kınanması taktirle karşılanmıştır. Millet ve Halk adına konuşanlar beklenen de budur.
Olumsuz sözleri sarfeden bazı TV sunucularının hangi amaca hizmet ettikleri malumdur. Densizlikle bölücülükle düşmanca yaklaşımları sergileyenleri , tel’in etmek yetmez. Bunlara verilen cevaplar en güzel kardeşlik örneğidir.
Gazetemizde Şanlıurfa Barosunun ciddi tepkisi kamu oyunda taktirle karşılanmıştır.
Keşke yağmacılık şekliyle KIZILAYA ait hayra dayalı kamyonların o nahoş manzaraları olmasaydı. Bu haller acıları bir başka yoruma ve acıya dönüştürmeseydi diyelim. Bunun için ne terörü ve ne de terörizmi de sömürmeyle bir yere varılmaz. Organizasyon eksikliği deyip geçmekte yetersizdir. Her Tabii afette kanı bozuklar iş başındadır. Eminim ki bu yağmacıların içinde sırf barınma amacıyla çadır battaniye soba için samimi müdahale edenlerde vardı.Her şeye rağmen hoş değildi. Peki utanmaz müteahhidin sözüne ne demeli. Yetkilileri suçlayarak “Kontrolleri yapsalardı” gibi pişkinliğe bakın.
Yıkılan apartmanın altında ve içinde onlarca cansızın bulunmasına rağmen. Villasının önünde Kızılay çalıntısı çadırlarında keyif çatmasının hesabını elbette iki dünyada da verecektir.
İşte yeter ki ,bütün bu olaylardan alınan çok dersleri unutmayalım..Ancak acıyla sevincin iç içe olduğu tabii afetlerin verdiği tek teselli Milletçe birlik ve beraberliğin görüntüsüdür. Uzun bir aradan sonra İnşallah acısız konularla beraber olalım.
Hoşça kalın.