Ömer Elçi
5 Aralık 2012
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı masaya serdim.
Manzaraysa ayrılığa sıfır!
İşte her şey hazır…
Acılarımla iki lafın belini kırdık.
Yokluğunda bir kuş sütü eksik…
Yalnızlığımla ve ben; Seni çok bekledik…(Cemal Süreya)
Kim seni seviyorsa aslında o kişinin kendine olan sevgisindendir ve kim sana nefret ile kin duyuyorsa bu da onun kendine olan sevgisizliğindendir. Her ikisi de karşındaki insanın içinde vuku bulur !(Ugur Koşar)
İnsan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez (Yaşar Kemal)
Gözlerimi kanatırcasına ağladığım gecelerim var,
Ve kahkahalara sarılmış anılarım.
Herkes kadar dertli, bazılarından fakir, çoğundan zenginim…
Taşıdığım hayallerim, söylenecek şarkılarım, paylaşılacak dostluklarım var…
Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük kalbim, gidene beddua edemeyen dilim bir dilim var…Yüreğimi korkak büyütmedim… Kaybettiklerim, dağıttığım servetimdir… (Can Yücel)
En boş insanlar kendilerine çok önem verirler, mükemmeller güvensizdir; kusurlu insan küstahtır; iyi adamsa ürkektir(Goethe)
Küsmek nedir bilir misin?
Küsmek dürüstlüktür.
Çocukçadır ve ondan dolayı saflıktır.
Yalansızdır.
Küsmek, seni seviyorum ‘ dur…
Vazgeçmemektir.
Beni anlatır küsmek.
Kızdım ama hala buradayımdır, gitmiyorumdur, gidemiyorumdur.
Küsmek; nazlanmaktır, yakın bulmaktır, benim için değerlisindir.
Küsmek, sevdiğini söyle demektir… Hadi anla demektir…
Küsmek; umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır…
Yani, diyeceğim o ki : Ben sana küstüm! (Nazım Hikmet)
*
Mayaların takviminin 21 Aralık 2012 de noktalanmasından yola çıkan kıyametçiler, Nasa ve Rus bilim adamlarının beyanatları; Kuran-ı Kerimde “Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa (erkek veya dişi oluşunu, renk ve özelliklerini) O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır” ayeti.
Yazımlar oluşturulduğu andan sonra insanoğlu, bilinmezlikten bilinmişliğe; bilinmişlikteyken bilinmezliğe yürüyor…
4 Aralık hafiften yağmur çiselerken boş ver Urfa’nın ve Türkiye’nin sorunlarını; boş ver insanların sorunlarını, kim neyi doğru buluyorsa kendi doğrusudur, gülümse kendini tanıyamadığın yıllara, gülümse yaşamdaki deliliklerine, ürkekliklerine, sevgine, sevgisizliğe, umutlarına, umutsuzluklarına diyorum…
Urfa, Türkiye, siyaset bu gün olmasın diyorum…
Yıllardır süregelen paylaşımlardan kim neyi nasıl yorumlarsa yorumlasın, anlaşılmak veya anlaşılmamak hep vardı ve var olacak diyorum…
Yıllardır çok şeyler söylüyor veya belki de hiçbir şey söylemiyorsun diyorum…
Yağmur çiseliyorken kahve ve kendime gülümsemem gereken yaşam ki sorularda…
Binlerce yazar, şair, düşünür; milyarlarca insan yaşamı yaşadılar veya yaşadıklarını zannettiler; yaşamı yaşıyor veya yaşadığımızı sanıyorken anlamsızlıkların,anlamlılıklarla dansına nikotin kavalyelik ediyorken yağmur çiseliyor…