Ömer Elçi
12 Haziran 2009
Başbakan Erdoğan’ın Pazar günü Şanlıurfa’ya gelecek olması ihtimali söz konusu olunca hem yerel basında, hem de Sivil Toplum Kuruluşlarında Şanlıurfa’nın çözüm bekleyen sorunları yine gündemde.
Medya, Sivil Toplum Kuruluşları ve halk ikiye ayrılmış. Kimi Başbakanın Şanlıurfa’ya küstüğünü, kimi ise küsmediğini söylüyor, Asıl önemli olansa Urfa’nın iktidara küsüp küsmeyeceği. Başbakanın kendi partisinin kongresinde yapacağı konuşma küslüğün veya küskünlüğün göstergesi olacak. Siyasette kazanırsınız veya kaybedersiniz ama kaybettiğiniz yeri cezalandırmak siyasi etikle bağdaşmaz.
Başbakan Sayın Erdoğan’ın “O adam” dediği Şanlıurfa Belediye Başkanı Sayın Fakıbaba da karşılamaya ve Şanlıurfa’nın sorunlarını (dinlerse) aktarmaya hazırlanıyor Sayın Fakıbaba Şanlıurfa’nın Belediye Başkanıdır, Sayın Erdoğan da ülkenin başbakanıdır; her ikisi de seçmenin oylarıyla makamdadırlar.
Makam sorumluluğu gereği “Başbakanım, “Belediye başkanım” demeleri gerektiği her kesimin beklentisidir. Başbakan Erdoğan, Sayın Fakıbaba, Sivil Toplum Kuruluşlarının hazırladığı, çözümlenmesi istenen sorunlarını dikkat almalıdır. 29 Mart’ı hem Ankara, hem de Şanlıurfa artık unutulmak zorunda. Ne Fakıbaba ne de Fakıbaba’ya oy verenler Başbakan Erdoğan’a şimdilik küs değil ama kaybedenlerin küs olduğunun göstergeleri diyalogsuzluklarla kendini belli ediyor.
Şanlıurfa’nın günü ve geleceği için küslük, çözüm bekleyen sorunların savsaklanması Şanlıurfa’nın kaybıdır ve sonrasında ise iktidardaki söz konusu partinin kesin kaybı ile sonlanabilir…
Başbakan Erdoğan Urfa’nın tercihine saygı duymalı ve Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olarak sorumluluğunu sorunları çözümleyerek; çözümleterek göstermelidir. Makamlar, şahıslar geçicidir ama Şanlıurfa ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ebedidir…
Siyasette destekçiler olduğu kadar muhalifler de vardır ama destekçilerin muhalifleri yok sayması ne siyasi açıdan, ne de insani açıdan artık rağbet görmüyor…
Siyasette küslük, kin olmaz ve sürdürülmesi doğru değildir. 2011 de “Urfa sana küsmüş, haberin olsun” şarkısını tüm Urfa koro halinde söyleyebilir. Siyasette ve devlette küslüğü sürdürme yanlışlığına girenleri geçmişte Urfa bir silmiştir hem de pir silmiştir…
* * *
İlin Milletvekilleri, söz konusu partinin il teşkilatı, söz konusu partiye yakın çevreler, ”Mayınlı alanların akıbetinin ne olacağını? Suruç sulamasının ne zaman tamamlanabileceğini? 51 sulama projesinin ne zaman ihaleye çıkarılacağını? Balıklıgöl, Organize Sanayi ve Karakoyun deresine Atatürk Barajından su verilmesi (tahmini 7 Km ve 14 Trilyon) projesinin devreye sokulup, sokulmayacağını? Şanlıurfa çevre yollarının ne zaman bitirileceğini? 2012 yılına kadar Şanlıurfa’daki GAP sulamalarının tamamlanıp, tamamlanmayacağı?” sorularını Sayın Başbakana ileteceklerini tahmin ettiğimden ben bir şey demiyorum.
Esasen desem bile “Bir zamanlar partimizin isminin ilk üç harfini kullanandır, paylaşımları da dikkate alınmamalı” deme olasılığı da olabilir.
Urfa’nın çözüm bekleyen birçok sorunu yazmıyorum. Sayın vekillerimizin seçimler öncesi verdikleri sözler doğrultusunda Şanlıurfa’nın her türlü sorununu not aldıklarını ve canla başla çalıştıklarının duyumlarını Ankara’ya gidip gelenler söylüyor…
Urfa siye- size küsmemiş şimdilik ama yerel seçimleri kaybetme yüzünden küsenlere ve küslüğü derinden sürdürme inadında olanlara küsmek zorunda bırakılırsa essahtan küser hem de tam küser!!!