Haftalardır ki Şanlıurfa yerel seçimlerinden başka bir konuyu irdeleyememek beni de sıkmaya  başladı. Bugünden itibaren nokta koyacağım derken, çorap örenler başarılı oldu, zaman diliminde de örmeye devam ederse Belediyecilik kafes Belediyeciliğinden başka bir şey olamaz.

Fakıbaba’nın, Fakıbaba’yı desteklemiş seçmenlerin umutları, hayalleri AK-Saadet partizanlığının döngülerine takılırsa büyük ihtimalle gerçekleşmeyebilir.
Kıvırtmanın, hinliğin bilinçsizliğin, kafeslenmenin örneğini Şanlıurfa Türkiye’ye seçim sonuçları oluşumuyla göstermiştir. AK desenli gömlekle, pantolonla, kravatla…

Dürüstlüğüne, beyefendiliğine, idealistliğine, tarafsızlığına çoğunluğun söz söyleyemediği; hayalleri olan, toplum bireylerine başarıyı hedef gösterebilen Sayın Fakıbaba’ya ise; akrepli, çiyanlı ateşten hizmet ceketi…

Şanlıurfa, Bağımsızlığı sözelleştirmiştir. Belediyeciliği kafese hapsettirmiştir. Bilerek ya da bilmeyerek…

Kimileri hinlik diyor, kimileri döneklik, kimileri ise bilinçsizlik… Ana-oğul ve halk arasındaki Belediye’nin işi gerçekten çok zor. 

Hizmetler, projeler dileriz ki Urfa için olur. Partilerin oy oranlarını yükseltmek için değil..
   

AKP’li İl Genel Meclisi, Belediye Meclis üyelerinden parti teşkilatınca istifa dilekçeleri alınmış ise Urfa için gelecekte problemler oluşacaktır. Belediyecilik kafeslenebilecektir.

Urfa hizmet bekliyor. Urfa hayallerinin gerçekleştirilmesini istiyor. Urfa gerçek  anlamda GAP başkenti, turizm şehri, marka şehir olmak istiyor.

AKP’de olduğu gibi, Saadet Partisine geçişte de “Parti rozetini 10 dakika takarım”  diyerek  siyasetçilere, herkesimin temsilcisi olmaları mesajını veren Fakıbaba’nın desteklenmesi, hayallerinin gerçekleştirilmesi için, Milletvekillerimizin, İl Genel Meclisi üyelerimizin, Belediye Meclis üyelerimizin ve tüm siyasi parti temsilcilermizin sivil toplum örgütlerimizin öncelikli felsefesi Şanlıurfa olmalıdır.

Belediye Meclisi üyeleri partizanlık yanlışlığına  yönelirse Belediye kafes Belediyeciliğine dönüşür. Urfa ise kafes Belediyeciliğini istemiyor.