
Ömer Elçi
12 Ocak 2012
Yaşamın her anında benlik dansını sürdürenler kimi zaman dam, kimi zaman kavalyeyken yaşamın her anına gülümseyecek 2012 ve sonrası yıllarda.
Güne, geleceğe yaşamda olmasını dilediğimiz güzellikler yerine hırslarımıza yenilgiyle çirkinlikler katmak insanoğlunun geçmişinde de vardı, bugünün de var; geleceğin de olacak…
Felsefi, edebi cümleleri, yazıları bürolara vb yerlere asmakla veya sohbetlerde çok derin bilgilere sahipmişçesine anlatanlar yaşamdaki sorunların azalmadığını idrak edemediği gibi; benlikten,bizliğe yürümeyi de idrak etmek istemiyor.
Dünya ülkelerinin çoğunluğunda sorunlar her yıl biraz daha yumaklaşıyor. Demokrasinin sözelleştirilmediği dünya ülkelerinin bazılarında medya, sivil toplum kuruluşları, anayasalarındaki haklarının bilincinde olan bireyler olan ve olası sorunların çözümüne katkı sunarken; demokrasinin sözel yaşandığı ülkelerde medya, sivil toplum kuruluşları, bireyler bir şekilde pasifize edilebiliyor…
Türkiye 2012 yılı ve sonrasındaki süreçte sivil anayasa ile bunu gerçekleştirebilir mi? gerçekleştiremez mi hep beraber zamanda göreceğiz ama görünen o ki yazarlar, çizerler suskunluğa yöneliyor gibi…
Urfa’da yerel oluşumları farklı açılardan irdelesek de, gelişim ve değişime katkı sunmak isteyenleri atanmışlar, seçilmişler, köprü sivil toplum örgütleri ne kadar çok bir araya getirirse; Urfa için daha çok beyin fırtınası oluşturabilirse Urfa herkesin arzu ettiği yaşanabilir güzel şehirlerden bir olabilir…
Gerçek Urfa sevdalıları Urfa’ya dair çözüm önerilerinin bazılarınca, sivil toplum kuruluşlarınca çalınmasına geçmişte olduğu gibi gelecekte de gülümsemeyi sürdürecekler.
*
Şanlıurfa’ya değişik zamanlarda gelip gidenlerin “Urfa çok hızlı kabuk değiştiriyor, Urfa eski Urfa değil” değerlendirmesinin sürmesi için mevcut milletvekillerinin, Valiliğin, belediyenin kurumların ve bireylerin her türlü siyasalıktan uzaklaşmasıyla bağlantılı.
Konumu ne olursa olsun benlikten, bizliğe yürüyüş Şanlıurfa’nın gelişimine katkıdır.
Yıllardır süregelen oluşumlarda bezginlik, umutsuzluk, bıkkınlık gelgitleri yaşansa da Urfa gelişime yine de umutlu…
Urfa için karınca kararınca gelişim ve değişime katkı sağlayan, ben olgusuna mahkûmlaşmamış, yaptıklarını benliğe basamak kullanmak istemeyenlere mantıksal düşünen her insan saygı duyar…
Saygının ilk filizi bireyde filizlenirmiş…
Kendisine saygılı olan topluma ister istemez saygılı olurmuş. Bir yanda Urfa’nın değişim ve gelişimi; diğer yandan Urfa’da yaşayan her bireyin kendince değişim ve gelişimi…
Urfa bezginliği, bıkkınlığı, umutsuzluğu artık yaşamak istemiyor. Bunun yolu ise “bireyin kendine saygısı”
Güne, yaşama, saygıya gülümsemeyi hayalde değil gerçekte yaşamayı arzuluyor Urfa ve buna da set olmaya hiç ama hiç kimsenin hakkı yok…
Benlikten bizliğe yürüyüşü bakalım kimler sürdürecek maskesizce?
Ulusalda, yerelde yaşam oluşumlarını paylaşmaya çaba harcayan gazetecilerin günü de kutlu olsun.