Ömer Elçi
9 Aralık 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Yol
istemiyoruz, orman istiyoruz diyenlere ”Sizi ormanlara gönderelim, ormanlarda
yaşayın, hiç olmazsa şehirdekileri rahatsız etmeyin” dendiği için yola karşı
değilim ama yapılan yolda aylardır ki mucurlar olumsuzluk oluşturuyor
serzenişlerini köşeme taşıdığım için bazıları “Ormana git “ der mi?
Hannibal,
“Ya bir yol bulacağız ya yol yapacağız” demiş belki filler için ama
günümüzdekiler ne anlamış?
Ak
parti 850 bin kilometre yol yapmakla övünmesine övünüyor ancak yollardan
bazıları Urfa- Bozova karayolu gibi asfaltlanıyorsa ah ki ah…
Geçmişte
Ak Parti Belediye seçimlerinde Bozova’yı kazanınca 3 gidiş, 3 geliş yol
yapıldı. Maliyet ve denetimler çoğunlukça bilinmese de geniş bir yol oldu ve
bazıları takdir bazıları da tenkit etti.
Takdirde,
tenkit de yaşamdayken; yıllarda tenkitçilere tahammülsüzlük yükselirken, tava
dibin beyaz diyenlerin daha çok sevildiği de yaşamın getirisi mi yoksa götürüsü
mü ise çoğalan sorularda…
*
Urfa-
Bozova, Urfa Yaslıca, Urfa Adıyaman dolmuşçuları ve Urfa-Bozova yolunu
kullanmak zorunda kalan sürücüler tedirgin mi tedirgin…
Üç
gidiş, 3 gelişli yolda kavşakların düzensizliğine; trafik işaretlerinin
yetersizliğine karayolları çözüm bulamayıp topu Ankara’ya atsa da, karayoluna
dökülen asfalt rezaleti topu için ne yapacak?
Asfalt
işini karayolları yaptı ise bu ne biçim asfalt?
Karayolları
döküm işini müteahhide yaptırdıysa bu ne biçim asfalt?
Asfalt
yapıldı veya yaptırıldı ise bu asfaltın maliyeti, kontrolü ve teslimi nasıl
oldu?
Soru
var, sorun var ama soruları ve sorunu çözecek var mı?
Bu
şehrin siyasetçileri ve seçilenleri mi?
Bu
şehrin yöneticileri mi?
Bu
şehrin Karayolları mı?
Bunlar
çözemezse sorunu sürücüler çözebilir mi?
Bilenler
bilmeyenlere, bilmeyenler bilenlere Allah rızası için kaynakları hiçleştirmenin
ahirete bazılarını da hiçleştireceğini anlatmaya çalışsınlar.
*
Urfa-Bozova
karayolunda aracınızla seyir halindeyseniz sollayan araçlardan aracınız camına,
kaportasına çakıllar tangır, tungur…
Camlar
çatlıyor, patlıyor; kaportalar, egzozlara çakıl orkestrası…
Onlarca
değil yüzlerce araç hasarından ve olumsuzluklardan karayolları haberdar mı?
Asgari
ücretlinin, emeklinin geçim derdiyle oluşan saç döküntüsünden çok daha hızlı
şekilde asfalt her geçen gün kelleşmekte…
Karayolları
birkaç yeri dostlar pazarda görsünle yamalasa da esasen iş baştan olmamış gibi…
Süpürme
aracı süpürse de çakılları “çarşıdan aldım bir tane eve getirdim bin tane” gibi
çoğalmakta.
Sollayan
araçtan sağa kaçmak istediğiniz yerdeyse yolda kaymamanız şansınız.
Karayolları
yetkilileri, ilin yöneticileri, siyasetçiler söz konusu yolda trafik hız
limitleri dahlinde seyrüsefer eylesinler, hız limitlerinde ve hız limiti
üstünde seyrüsefer eyleyen araçların araçlarını solladığında ne olduğunu bir
zahmet görsünler…
İlgililer,
bilgililer farklı yerlerde bir zahmet araçtan inip karayolunun kelleşmesine
baksınlar.
Hele
ki kar ve sonrası don da asfaltta çakıllar daha da pırlar ve yol belki de
dımdızlak olacak gibi.
Bazıları
don atsın, bazıları don atarsa ayıp ortaya çıkar diye tartışırken; asfalt
suskun, asfalt, mahzun, asfalt böğründe gidip gelenlere çaresiz…
Bilenler
söylüyor, elçiye de zeval olmuyor ama bu yol işini bilenlerden bazılarının
susması veya bilmezliğe yönelmesi sorunu çözmüyor aksine gün geçtikçe
büyütüyor…
Büyüyoruz,
gelişiyoruz hedef 2023 sonrası 2071 falan deniliyor ama bazı yollar yol değil…
Yollar
yol olmalı, yoldan farklı yollara da yönlenmemeli…
Gitmeli
miyiz, gitmemeli miyiz ormana ola ki baraj gölü ormanına…