Nejat Karagöz
10 Aralık 2020
Eski bakanlardan Ali Babacan’ın kurduğu DEVA partisinin halkla bütünleşme ve istişare toplantılarından birisinin görüntüleri sosyal medya kanallarından You Tube’da yayınlandı.
Toplantının ilginç bir formatı vardı; Türkiye’nin sorunları – bize göre baş ağrıları- soruluyor, ardından çözüm önerileri alınıyordu.
Tamamının gençlerden oluştuğu katılımcıların tespit ettikleri sorunlar ve çözüm önerileri dikkat çekiciydi.
Sorunları:
a- Kültürel ve ahlaki yozlaşma problemi
b- Eğitim
c- İşsizlik
d- Adam kayırma
e- Kutuplaştırma
f- Sistemin değil, kişilerin ön planda olması (Tek adam rejimi demek istiyor)
g- Liyakat
h- Kadın cinayetleri
i- Bireysel ve sosyal özgülük alanlarına müdahale
j- Terör
k- Kürt sorunu
l- Ekonomi
m- Adalet
n- Medya bağımsızlığı
o- Batıdan kopuş
p- Seçim güvenliği
Gibi başlıklar altında sıraladılar ve çözüm önerilerini de ortaya koydular.
Şüphesiz bu sorunlar ve daha fazlası Türkiye’de; AKP iktidarının modern, demokratik, evrensel hukuk normlarına uygunluk gibi kural ve kaideleri berhava etmiş bulunduğu bu coğrafyada var ve bu iktidar devam ettiği sürece de artarak devam edecekler…
Şunu hemen belirtmek gerekir ki bu şikâyet konularını içeren başlıkları teker teker ele alıp, çözüm önerilerini sıralamak bu yazının hacmini çokça aşan bir husustur ancak bu şikâyet konularının acilen ve en kapsayıcı biçimde çözülmesi gerektiği şüphesizdir.
18 yıllık iktidarının ardından hukuk ve adalette, hak ve özgürlüklerde, eğitimde, ekonomide reformdan söz eden bir siyasetçinin, ülkeyi getirip içerisine yuvarladığı ancak içerisinden çıkaramayacağı çukurun boyutlarını göstermeye yeter de artar…
İnandırıcılığı bulunmayan bu söylemlerin, önümüzdeki seçim dönemine kadar ülkeyi oyalayabilecek yeni bir tartışma platformu oluşturma gayesine hizmet etmekten başka hiçbir işe de yaramayacaktır.
Öte yandan, kafeslerinden salıverilen çakalların, haysiyetli adamlara ayar vermeye kalkıştığı bugünlerde iktidarın bu karanlık tiplere bile sessiz kalmasının arkasındaki temel faktör, bu iktidarın içerisinde de esasen bu tip kendini bilmezleri koruyup kollayan değilse bile en azından hoş gören bir kesimin var olduğudur. Sadece bir-iki gün konuşulup unutulacak, ama hesabı asla ihmal edilmeyecek işlerdendir, o kadar…
Konumuza dönecek olursak; Türkiye’nin tespit edilen bu sorunlarının, daha doğrusu baş ağrılarının çözümü için muhalefet cephesinin de kendi içinde farklı çözüm formülleri olsa da, en doğru formülün bu iktidardan kurtulmak olduğu tartışmasızdır.