Ömer Elçi
27 Aralık 2010
Seçimlere 6 ay kala Şanlıurfa’da bazı kesimlerin, bazı STK başkanlarının, bazı medya organlarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Urfa’dan milletvekili adayı olmasını hararetle savunmaya başlamaları; her ortamda ”Başbakan Urfa’yı çok seviyor” demeleri Urfa siyasetinde sürpriz merkez adayı olacak tartışmalarının yaygınlaşmasına neden olmaya başladı.
Tulum oyların çıktığı, çıkartıldığı bir ilde kimilerinin Ak Parti; kimilerinin Adalet ve Kalkınma Partisi, kimilerinin de AKP dediği iktidar partisine Şanlıurfa’dan adaylık için heyet Ankara’ya giderse kimse şaşırmasın…
İmzalar toplanabilir, medyadaki haberler arşivlenebilir, methiyeler hazırlanabilir ve “merkez adayıyla 11 de 11” denilebilir…
Aşiretçiliğin köklendirildiği, ağa görülenin söylediğinin düşünülmeden emir sayıldığı bir ilde; seçim sandığı bölümüne girenler hazır ol vaziyetine geçerekten oy verdiği için neden olmasın…
Kırsalda kadınların oy kullanmadığı veya kullandırılmadığı; sandık başına giden zatında söz verdiği parti için köydekilerin tümünü temsilen oy kullandığı bir ilden merkez teşkilatın kendi ilinde seçilme şansı olmayan birilerini aday göstermesi neden olmasın ki…
Tulum oyların çıktığı ilin siyaseti de, yaşam değerlendirmeleri de tulumba tatlısıdır…
*
Şanlıurfa’nın bazı yerleşkelerinde, hele ki köylerde Türkiye’nin ve Şanlıurfa’nın geleceğinin şekillendirildiği seçimlerde farklı görüşlerin olmaması güzel olmasına güzel de;229 yatak kapasiteli, 4 çocuğun aynı ranzada tedavi görmek zorunda kaldığı Şanlıurfa Çocuk Hastalıkları hastanesinde ki manzara hiç mi hiç güzel değil…
Adları olan ama kendileri ol(a)mayan kadınlar “Başbakan Urfa’yı çok seviyor” diyenlere acaba “Başbakana denilemese de, sağlık bakanına; velev ki seçimler sonrası pek göremediğimiz şehrimizin vekillerine yaşadıklarımızı neden anlatmıyorsunuz” diyorlar mıdır?
Derler, demezler diyenler tartışa dursun; çocuklar üçlü, dörtlü aynı ranza da, yirmisi aynı odada ve farklı belki de bulaşıcı rahatsızlıklarla…
Hastanede çocuk, çocuk üstüne yatarken; biri önünde yeni yürüyen, biri kucağında, diğeri karnında olan kadınlar için kadın hastanesi, çocukları için çocuk hastanesi isteyemeyenler siyasetin masalcılarına zılgıt ve çeppik çalıyorlar…
“Başbakan Urfa’yı seviyor” diyenler Türkiye’nin en hızlı nüfus artışı olan ilin sağlıktaki, eğitimdeki, tarımdaki yetersizlikleri tartışıp çözümlenene kadar gündemde tutsalar daha iyi olmaz mı?
Hastane önünde incir ağacı, dört çocuk aynı ranzada içerken ilacı; siyasetteki beklentiler bazıları için tulumba tatlısı…
*
Paralananlar için siyaset hoştur, adları olan kendileri ol(a)mayan seçmenlerin olduğu yerlerde siyaset çok ama çok daha hoştur…
Eğitimde, sağlıkta, tarımda, yaşamın çeşitli alanlardaki sorunlarımız savunulan sevgi sayesinde çözümlenmiş olup; gelecekte de jet hızıyla çözümlenecektir…
Her şeyin başı sevgidir, sevgi olunca da birbirlerini sıkça kucaklar ve öpermiş insanlar…
Öpelim, öpülelim; yıllarca kucaklandığımız gibi yine kucaklanalım, hastanede kucaklanmayı bekleyen bebeler gibi…
İlkbaharda papatyalar açtığında da bir demet papatya alıp ”seviyor, sevmiyor” muhabbetini sürdürelim ikilemindeyken dört çocuk aynı ranzada yatıyor Türkiye’nin en çok doğum yapılan ilin çocuk hastanesinde…
Tulum oyların çıktığı ilin siyaseti de, yaşam olguları da tulumba tatlısıdır…