Bülent Okutan
25 Ocak 2008
Sevgili dostum Veysel Polat’ın çıkardığı GAP Gündemi Gazetesi’ni sürekli izlerim. Tabldoit ama ciddi bir gazetedir. Burada ki ‘ama’ yanlış anlaşılmasın. Gazetenin ebatı küçük, velhasıl özeni büyük anlamında konuştum. ınternet sitesi de var üstelik, aynı ismi taşıyan.
Geçtiğimiz akşam surf yaparken denk geldim. Gazete çevre ile ilgili bir habere yer vermiş sitede. Haber ıbrahim şeker imzalı.
Tam benlik bir haber. Konu çevre. Mahalli Çevre Kurulu toplanmış ve bir dizi kararlar almış. Yerlere tükürülmemesi ve gereksiz korna çalınmaması için.
Bu bağlamda onlarca yazım yer aldı köşelerimde. Tabi rahatsızlığım da.
Haber 19 Ocak’ta yayınlanmış. Demek ki toplantının tarihi daha eski.
Toplantının Başkanı ilgili Vali Yardımcısı Çetin Oktay Kaldırım. Kaldırım başkanlığında ki birliktelikten çıkan sonuç şu olmuş.
-Yollardan geçen araçlar gereksiz klakson çalmıyacaklar, kaldırımları kullanan yayalar bu kullanım alanları umuma açık olduğu için gereksiz yere ‘Hak tuuuuu’ diye tükürmeyecekler. Tükürenlerin tesbiti durumunda ıl Emniyet Müdürlüğünce 5326 Sayılı Kabahatlar Kanunu’nun 41’inci Maddesinin birinci fıkrası gereği işlem yapılacak. Yani 20 YTL Para Cezası.
Gereksiz klakson çalanların hakkından ise ımamlar gelecek, toplantının sonuç bildirgesine göre. Çünkü 54 YTL’ye tekabül eden bu hareketin cezası bir yerde Allaha havale edilmiş durumda . Aynı Emniyet birimleri toplantıya esas teşkil eden, ikinci rahatsızlığa müdahale etmeyecekler, başlangıçta. Konu Cuma hutbelerin de dile getirilip yurttaşlara ikazlarda bulunulacak. Ve hocalar cemaate telkinler de bulunacaklar;
‘Ey müslimin. Kim ola ki gereksiz yere korna çalarsa’ diye başlayan vaazlarla bu negatifliği önlemeye çalışacaklar.
Vaazlar sonrası korna çalmaya devam eden olursa onlara Emniyet birimlerinin müdahale edip etmeyeceği ise olası ikinci toplantıdan çıkacak kararlara bağlı.
Hoş bu ilk toplantı sonrası ciddi bir uygulama ile karşılaşmadık şu ana kadar. Ama bazı ilginç tablolara da denk gelirseniz hiç şaşmayın.
Mesela kaldırımda yürürken önünüzde giden Abuzittin’in avucunun içini dışarı, dışını ağzına dayayıp balgamı savurduğuna rast gelebilirsiniz. Abuzittin’de ilgili Emniyet birimlerine denk gelebilir. Ama aynı Abuzittin 20 kağıdı ödememek için itiraz da da bulunabilir. Bu löppik (şanlıurfa argosunda balgam demektir) benim değil diyebilir. O zaman Emniyetin kriminal birimleri devreye girip DNA testi ile Löppiğin sahibini saptayabilir. Sonuç şak diye 20 YTL ceza. Toplantının amacına ulaşması anlamında güzel bir netice.
Peki ya ikinci tedbir. Hani o gereksiz yere klakson çalınması hakkında olan.
Vilayet kavşağında Trafik Polisi Hıdır üzerinde sarı yağmurluğu ile görev yaparken önünden geçen Bir düğün konvoyu daaaat-daaaat kornaları ile ortalığı birbirine katabilir. Hıdır ile kavşakta ki Trafik otosunda oturan Selim bunlara napabiliriz noktasında göz göze de gele bilirler. Yapacak bir şey de yoktur, kesilecek cezada aslında . Çünkü Hocalar onları Allah’a havale etmiştir zaten. Selim, Hıdır’a elini şöyle bir sallayıp ‘Ammaannn bırak geçsinler’ diyebilir
ışin esprisi bir tarafa yetkililerden bir ricam var. Kaldırıma tüküren her hangi birine ceza yazılmışsa ve Cuma hutbelerinin klakson seslerinde azalmaya katkısı olmuşsa ve dahi bu durum bana bildirilirse sevinirim.
Ben de seve seve bu güzel toplantının olumlu sonuçlarını buradan kamuoyuna aktarma misyonunu yerine getiririm.
Ama huyum ve tabiatım kurusun hep karamsarımdır. Niye ise içim de bir his var. Yerlere beleş tüküreceğimiz ve gereksiz klakson çalma günahını işlemeye devam edeceğimiz yolunda.