İbrahim Halil Okuyan
16 Mart 2010
Bu üç arkadaş bir yaz günü yaya olarak yolculuk
Yapmak zorunda kalıyorlar.
Biri Türk, biri Kürt, diğeri de Ermeni.
Ama Ermeni olan aynı zamanda papaz.
Sıcak, bir süre sonra yolda susuyorlar.
Etrafta su yok.
Bağların olgun zamanı.
“İki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın,”
Diye Bir bağa giriyorlar.
Bağın sahibi bir Türk, ama onu görememişler.
“Kaç paraysa veririz,” diyerek yemeye başlamışlar.
Bu sırada bağın sahibi gelmiş.
Bakmış üç kişi üzümünü yiyorlar.
Fena bozulmuş ama üç kişiyle de başa çıkamayacağını düşünmüş.
Birine bakmış, kıyafetinden Ermeni ve papaz olduğu belli. Diğerine bakmış, konuşmasından Kürt olduğunu anlamış. Üçüncüsü de Türk.
Dönmüş Ermeni’ye,
“Bak bu adam Türk,
Yesin malımı,
Benim kanımdandır.
Helali hoş olsun.
Bu da Kürt’tür,
Ama din kardeşimdir.
Sen niye yiyorsun benim üzümü mü?” demiş.
Bu laf, üzerlerine sorumluluk yüklenmeyen Türk
Ve Kürt’ün hoşuna gitmiş.
Adam, papazı bir güzel dövmüş.
Kürt ve Türk olanı seyretmişler olup biteni.
Bağ sahibi; Papazda kıpırdayacak hal bırakmamış,
Yere uzatmış.
Bağ sahibi, biraz sonra Kürt’e dönmüş.
“Müslümansın da niye sahipsiz bağa giriyorsun.
Bu adam benim kanımdan yediyse afiyet olsun,
Çünkü o Türk’tür.
Kardeşimdir,” diyerek bir güzel onu da dövmüş
Ve yere uzatmış.
Bu durum Türk’ün hoşuna gitmiş.
Biraz sonra Türk’e dönmüş ve:
“Tamam,
Anladık Türksün,
Aynı kandanız,
Aynı dindeniz,
Ama sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?”
Diyerek Türk’e de vurmaya başlamış.
Türk yumrukla yere yuvarlanınca Kürt’e dönmüş
Ve “Biz” demiş,
“papazı dövdürmeyecektik, biz hatayı orda yaptık.”
Hikâye bu ve de çok anlamlı.
Ne yapmak lazım o zaman?
Evet, bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyeceksin.
Haksızlığa ses çıkaracak sessiz kalmayacaksın ki,
Bir gün sana da haksızlık yapılırsa arkanda, Sana destek çıkacak insanlar bulabilesin.
Bu topraklarda buna benzer hikâyeler hep yaşanmış.
Seni; etnik kökenine, dini tercihlerine ve aynı dinde farklı tarikat, cemaat vb gerekçelerle bölmelerine,
Müsaade edersen sonunda dayak yeme sırası sana da
Gelir.
Ah çekersin ama
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye derler” adama.
Tarih ders almak için vardır.
Unutma!
“Haksızlığa karşı susma,
Susarsan sana haksızlık yapıldığında arkanda kimseyi göremeyebilirsin”.
Saygılarımla.
İbrahim Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
12.03.2010 Şanlıurfa
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberin tüm hakları URFAHIZMET.COM’a aittir. Kaynak gösterilse dahi haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın