Mehmet Göncü
19 Kasım 2014
Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi; bu gezegendeki hemen hemen bütün canlılar
çıkardıkları seslerle diğer canlılarla iletişim kurarlar.
İşte
bu seslerin bazılarını biz insanlar duyamayız. Çünkü frekans-alternaslarındaki
değişik boyuttaki sesleri algılamamız mümkün değil.
Zira,
yaradan böyle dizayn etmiş.
Bu
manada; insan denilen canlı türü de çıkardığı seslere anlamlar yükleyerek sesi
önemli bir iletişim aracı haline getirmiştir.
Ayrıca
sesi, söze, sözü de şiire terfi ettirerek, şarkı, türkü, gazel ve hoyrat haline
getirmiş, icad ettiği musiki aletleri ile ruha gıda veren nağmeler haline
getirerek onu yüceltmiştir.
Bu
husus bütün dünya insanları için evrensel bir dil şeklindedir.
Ülkemizin
de birçok yöresinde icra edilen müzik gerçekten ayrı ayrı nefasette ve
güzelliktedir.
İlimiz
Urfa için müziğin ana vatanıdır desek mübalağa etmiş sayılmayız.
Geçenlerde
televizyon kanallarından birinde Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği Korosunun
icra ettiği bir program izliyordum. Bir an içimdeki güncel sıkıntıların ve
stresin kayıp olduğunu fark ettim.
Gerçekten
müzik usta sesler tarafından icra edilirse acıyı bal ediyordu.
Bu
nedenle dünyamızdaki ve ülkemizdeki tüm musiki ses sanatçıları ile enstrüman
kullanan değerli ustaları yürekten kutluyorum.
Ayrıca
o gece ekranda izlediğim, Urfamızın yetiştirdiği genç ustalardan Sayın Bakır
Karadağlı’ya, Sayın Halil Sezgin’e, Sayın Halil Altıngöz’e, Sayın Şahin
Halhallı’ya ve daha isimlerini yazamadığım birçok değerli musiki ustalarına acıyı
bal ettikleri için sonsuz minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan engin gönüllü
dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.