Bülent Okutan
5 Mart 2008
ızdiham vardı görüntülerde, bayılanlar, ezilenler, polis, kadınlar, barikatlar. Olumsuzluk adına tablonun kralı çizilmişti. Ve o tablonun üstüne bir de şakır şakır yağan yağmur.
Ayıptır yahu. Bir o kadar da yazık….
Bu rezillik Urfa’da neredeyse son on yıldır yaşanıyor. Ben bu tablonun başka versiyonunu diğer illerde görmedim. Oralarda bir çözüm üretilmiş olabilir sıkıntıyı gidermek adına. ıddia etmiyorum Çünkü dedim ya bilmiyorum.
Ama bu sorun bir şekilde aşılmalı beyler. ınsanın içi gidiyor o rezilliği her üç ayda bir izledikçe.
Bir günde maaş (tabi adına ne kadar maaş denilirse) dağıtılan insan sayısı bin altı yüz. Yardımı almak için günler boyu birbirini çiğneyenlerin toplam sayısı ise 11 bin kişi.
Onbirbin sakat, yaşlı yurttaş, üç beş metrekare içinde birbirini çiğniyor. Hepsinin derdi aynı. O dandik parayı bir an evvel alabilmek. Alıp ta ya yol kesen bakkalın, fırıncının, kasabın ağzını bir nebze kapatmak. Ya da evlada, toruna biten okul defterini, tükenen kalemini temin etmek.
Peki bu sıkıntı bir şekilde aşılamaz mı ? Yani o garibanlar bu eziyetten kurtarılamaz mı? Tabii ki kurtarılır, tabii ki aşılır.
Nasıl mı ?
Valla ben ne Valiyim, ne Maliyeci, ne de Bankacı. Hele hele de Milletvekili hiç değilim. Ama bildiğim bir şey var, dünya da teknoloji desteği ile aşılamayacak artık hiçbir sorun kalmadığı. Hele de böylesine basit bir ödeme yolunun bulunamamasını kabullenemiyorum.
Urfa’da şubeleri ile birlikte nereden bakarsanız 50’den fazla banka, ya da Mali kuruluş var. Güzel bir örgütleme ile bu on bir bin muhtacın maaşları bir gün önceden bu kuruluşlarda açılacak hesaplara yansıtılabilir. O şubelerde yoğun olmayan rakamlarda bir kalabalık oluşması, kimseyi rahatsız etmez. ışlem hacmi ise o bankalara kar kalır. Ama bir bankanın uydu şubesinden bir günde iki bin garip, gurebamız, o komik maaş için birbirini ezmekten, biz de (daha doğrusu yöneten sizlerde) bu ayıptan kurtulursunuz.
Belki bunun daha başka çözümleri de vardır. Ama başta dedim ya bilmiyorum, ben ne yöneticiyim, ne de bankacı. Bildiğim bir şey varsa ortada bir sorun var. Bir dram. Bin ayıp.
Ve siz bunu çözemeyenler. Sizlerde o sorunu ortadan kaldıramadığınız için kusura bakmayın ama, çözümün değil, Sorunun birer parçasısınız artık.
Umarım bu tablo da, size atılı bu yakıştırma da, en kısa zamanda ortadan kalkar…
Ve sorunun değil, çözümün birer parçası olarak kalplerimizde yer eder, bu eziyeti nihayetlendirirsiniz…