Cüneyt Gökçe
15 Mayıs 2009
Yüce Allah, kendisine itaat etmeyi emir buyurmanın hemen akabinde ana-baba hukukuna dikkat çekmekte ve onlara en ufak bir üzüntüyü dahi yaşatmamak gerektiğini net bir şekilde vurgulamaktadır. Onların haklarını ifa etmek son derece zordur. Özellikle anaların, çocukları uğruna çektikleri sıkıntı izahtan varestedir. Onları yılda sadece bir gün hatırlamanın yetersizliğini bilmemiz gerekir. Fakat “tamamı elde edilemeyen büsbütün bırakılmaz” kuralı gereği bu gün bile hiç yoktan iyidir.
Efendim geçen 10 Mayıs günü anneciğime ithafen “Sevgili Annem” başlığı ile kaleme aldığım duyguları siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim:
Bizleri dünyaya sensin getiren
Sen dünya meleği sevgili annem
Büyüten okutan topluma katan
Emeğin çok aziz; sevgili annem
Aç kaldın doyurdun sen hep bizleri
Uykusuz geçirdin sen geceleri
Mübarek simanda rahmet izleri
Seni çok özledim sevgili annem
İlk hocam sen oldun, Kur’an okuttun
Mevlid derslerini güzel bellettin
Akide dersini tam ezberlettin
Çalışıp yoruldun sevgili annem
Evin direğiydin haşmetli sütun
Bize temel azık mübarek sütün
Sürekli zihnimde kıymetli notun
Şefkat abidesi sevgili annem
Dört kardeş içinde sendin en büyük
Sırtına yüklenmiş çok ağır bir yük
Zahmetin çok fazla beklentin küçük
Şükrün zirvesinde sevgili annem
Köyün şartları çok ağır ve zevkli
Şehir rahattır da annem kederli
Çünkü anneciğim çok hareketli
Şehirde çöktün sen sevgili annem
Köyümün toprağı mübarek mekân
Unutmuyor annem orayı bir ân
Köyden uzak kalan annem perişan
Toprağın anası, sevgili annem
Tembellik nedir ki, hayatta bilmez
Çalışkan bir insan, o hiç usanmaz
Çilekeş ve sırdaş o hiç nazlanmaz
Sabır timsalidir, sevgili annem
Bir buçuk yıl oldu babam gideli
Babamız da sensin sevgili annem
Öpmek istiyorum mübarek eli
Sen uzaklardasın sevgili annem