İbrahim Halil Okuyan
18 Ekim 2010
Hayatın başlaması
Kız bebekte, Yumurtalıklar daha anne karnında iken gelişirler.
Milyonlarca olgunlaşmamış yumurta hücresi, Kız bebek doğduğu anda yumurtalıklarda mevcuttur.
Ancak bir kadın doğurganlık dönemi boyunca yaklaşık
500 kez yumurtlar.
Diğer yumurtalar ise kullanılmadan küçülüp yok olurlar.
Buluğ çağında, beyindeki hipofiz bezinden salgılanan hormon etkisiyle yumurtalıklarda her ay 3-4 yumurta hücresi seçilerek uyarılmaya başlanır.
Bu grup yumurta hücresi içinden birisi BaSKıN olarak gelişimine devam eder.
Bu gelişmiş Yumurta, Spermleri kendisine çekmek için gerekli bir madde olan “FerTiliZiN” maddesini salgılar.
Bu molekül, spermlerin hareket yeteneğini ve ayrıca spermin baş kısmında bulunan Akrozomun etkinliğini de artırır.
Onların yumurta zarı ile kolay tepkimeye girmesini sağlar.
Sperm yumurtanın dış tabakasına ulaştığında
Spermin dış zarı
Bu bağlanma ile birlikte spermin koruyucu kılıfının zarı ile
Aynı zamanda yumurtanın zarı da erir.
Spermin yumurta zarına değmesi ile birlikte yeni maddeler Devreye girer ve yeni işlemler gerçekleşir.
Yumurtaya değen sperm “Anti FeRTiliZiN” denilen bir madde Salgılayarak
Böylece babaya ait 150-250 milyon sperm arasından;
Annenin Yumurtasına ilk ulaşan sperm
Diğer spermlerin yumurtaya gelişini durduracaktır.
Sonuçta:
Spermler yumurtaya ulaştıklarında içlerinden yalnızca Bir tanesi yumurtanın koruyucu kabuğunu delmeyi başarır.
Eğer yumurta hücresinin salgıladığı yol gösterici sıvı olmasaydı
Eğer spermlerin zırhı olmasaydı
Eğer bu zırhın altına yerleştirilmiş özel eritici enzimler olmasaydı
Eğer yumurta ve spermlerin elektrik yükleri zıt değil de eşit olsaydı
Görüldüğü gibi
Tek bir yumurta ile spermin birleşmesinde olağanüstü bir Denge ve hesap bulunmaktadır.
Dahası bu hesap ve denge
Sadece bir kez değil
İnsanlığın başlangıcından bu yana dünya üzerinde yaşamış Olan milyarlarca insan için her seferinde bir kez daha Gerçekleşmektedir.
O halde:
Sen! Milyonlarca sperm arasından,
“BİRİNCİ” gelen Sperme borçlusun hayatını.
Yumurta+Sperm=embriyon
Ve senin kum saatin çalışmaya başlıyor..
Mucize bu işte.
Bir mucize sonucu seçiliyorsun ve hayata başlıyorsun,
Tıpkı bir kum tanesi gibi.
İnci oluşumu
Ve şimdi de bir kum tanesine kulak verelim.
“Ben kumdum, denizin altında yatardım.
Sonra bir istiridye kabuğunun içine doldum,
Kabuk beni işledi İNCİ yaptı.
Bir kabuğun içindeki İNCİden kimin haberi olur ki?
Sen derinlere daldın çok derinlere…
Bu kabuğu avuçlarına aldın sudan çıkardın.
Sen kabuğun içinden İNCİyi çıkarıp adımı İNCİ koyana kadar
Ben kum tanesiydim.
Senin avuçlarında “İNCİ” oldum.
Sevda oldum.
Ne olur beni yeniden rüzgârlara bırakma.
Ben bir kum tanesiyim..
Yok, olur giderim.”
Tıpkı bu İNCİ tanesi gibi seçilmiş olmanın tadını çıkarmalı,
Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını Fark Etmeli,
Ve Güneşi batıran,
Ekmeği su ile buluşturan,
Bin yıldır bizi bu topraklarda aynı anda aynı sofrada buluşturan,
SEÇİCİ ’ ye, ŞÜKÜR etmeliyiz..
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
16. Ekim. 2010 İstanbul