İbrahim Halil Okuyan
13 Aralık 2012
“Evvel zamanda şırıl şırıl akan bir derenin bir kıyısında Öküzler,
Öteki kıyısında Aslanlar yaşarmış.
Çevredeki Aslan sürüsünün de gözü Öküzlerdeymiş.
Ancak,
Karşıda semirmiş öküzleri gören Aslanların açlığı bir kat daha azar,
Ağızları sulanır ve öküzlere saldırırmış.
Lakin öküzler de boş değil,
Sırt sırta verip boynuz ve
Tekme darbeleri ile defedermiş her seferinde Aslanları.
Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan Aslanlar,
İyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler.
Topal Aslan yanına bir iki Aslanı da alarak,
Beyaz bayrak çekmiş ve Öküz sürüsüne yanaşmış.
Topal Aslan,
Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
’Saygıdeğer Öküz efendiler.
Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik.
Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik.
Ama inanın ki,
bunların hiçbirini isteyerek yapmadık.
Bütün suç hep o Sarı Öküzde.
Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, Aklımızı başımızdan alıyor.
Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz.
Sizle bir sorunumuz yok.
Verin onu bize,
Siz kurtulun,
Yine barış içinde yaşayalım.’
Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak,
“Sarı Öküz”‘ü vermişler Aslanlara.
Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.
Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip,
Bu kez “Uzun Kuyruk”u istemişler:
Gördünüz mü ne kadar barışseveriz.
Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız.
Ancak,
Şu sizin Uzun Kuyruk var ya,
Kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve
Aklımızı başımızdan alıyor.
Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz.
Oysa sizler normal kuyruklusunuz.
Verin onu bize,
Bu konuyu kapatıp,
Barış içinde yaşamaya devam edelim.’
Boz Öküz ve heyeti,
Uzun Kuyruk’u teslim etmiş,
Yine “Benekli Öküz” karşı çıkmış.
Uzun Kuyruk, Aslanların pençesi altında can vermiş.
Bu olay sürekli tekrarlanmış,
Her seferinde farklı bahanelerle.
Sonunda öküzler zayıflamış,
Aslanlar küstahlaşmış.
Artık,
Hiçbir bahane ileri sürmeden,
Doğrudan müdahaleye ederek,
“Verin bize şunu, yoksa karışmayız “
Demeye başlamışlar.
Birer birer aslanların pençesinde can verirken,
Boz Öküz ve birkaç Öküz kalmış geride.
İçlerinden biri liderlerine,
“Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı?
Oysa vaktiyle ne kadar güçlüydük” diye sormuş.
Boz Öküz,
Benekli Öküz’ ‘ün sözlerini hatırlayarak,
Gözleri nemli
“Biz”
Demiş,
“Sarı Öküzü hiç vermeyecektik”.”
Sarı Öküzü henüz vermedik ama,
Biri kuyruğundan tutuyor,
Bir arkasından sürüklüyor,
Biri başından çekiyor,
Biz mi ? sadece seyrediyoruz,
Bakalım bu Sarı Öküzü ne zaman kaybedeceğiz diye hesap yapıyoruz.
Bana neci,
Vurdum duymaz,
Duyarsız bir toplum olduk.
Mesleki olarak bulunduğumuz durum ortada.
Yargı sistemi olarak bulunduğumuz durum ortada.
Devlet ve Toplum olarak bulunduğumuz durum ortada.
Kıssadan Hisse
“Kimseyi suçlamayalım..
Biz ne yaptıysak kendimiz yaptık.
Çünkü küçücük bir ilgiyi Aşk, iki kelime edeni kendimize Dost sandık”
Bop Dylan
Saygılarımla.
İbrahim Halil okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
12.12.2012 Şanlıurfa