Şanlıurfalı olarak araç ve yaya trafiğindeki karmaşaya adeta alışır olduk. Gereksiz hoş görülerle her geçen gün trafik artık çekilmez oldu. Hele yabancılar için şaşkınlık yaratmasına rağmen bir türlü ciddi bir çözüme gidilemedi.
Oto parklarının azlığı asla mazeret sayılmamalıdır. Abideden Balıklıgöl’e her gidenin karşılaştığı manzara rahatsızlık vermektedir. Çift taraflı park eden otoların yanında mağaza ve sair dükkan işletmecilerinin yaya yollarını kaldırımları işgali başlı başlına bir rahatsızlık ve keşmekeşliği sergilemektedir.Gerçi Belediyemiz ilk döneminde bu kaldırım işgalleri ile mücadele etmiştir.Ancak artık ipin ucunda bir gevşeme olacak ki sokak pazarlamaları saltanatına devam eder oldu.
Sayın Valimizin yol ve güzergah ihtiyacından bahsetmesi dahi iyiye alamettir.Çünkü geçmişin yöneticilerinin bu halleri düşünmemiş olmaları ayıbımızdır.Ne var ki yaya trafiğindeki düzensizliğin araç trafiği ile birlikte değerlendirilmesi gerekecektir.Bunun  hallinde geç kalınmış olmanın tartışılmasının yararı yoktur herhalde.Belediye ile ciddi iş ve el birliği sağlanarak bazı önlemlerin alınması zarureti hasıl olmuştur..Şanlıurfa artık görüntüsü ve nüfusu itibariyle Büyük Şehirdir.Böylesi geleceği parlak bir kentin en önemli ihtiyacı öncelikle trafikteki düzensizliğin giderilmesi olmalıdır.Çünkü tarih hazinesi ve tarihi abideleriyle Şanlıurfa Turizmin vazgeçilmez bir diyarı olduğu tartışmasızdır.

Gerçi her zamanki önerilerimize rağmen geçmişteki yanlışların kurulacak olan “Yeni Urfa” için planlanacak cadde ve sokak düzenlemesinde dikkate alınacağı inancındayız.

İşte kaderimiz diyerek yanlışlara göz yuman Şanlıurfa kamuoyu şimdi Trafik çözümü için “imdat” bekler hale geldi. Her halu karda, Sayın Valimizin ve  Belediye Başkanımızla ilgili uzman kuruluşlarla işbirliği için alacakları bazı önlemlerin başarı sağlamasını temenni edelim.İnşallah geçmişin hatalarını kısmen de olsa tamir ve telafiye çalışmak mümkün olsun.Amma hiç olmazsa bundan sonraki şehirciliğin çağdaş anlayışla uygulamaya konulmasını dilemek düşer bize…