Ömer Elçi
21 Kasım 2007
şanlıurfa Çimento Fabrikasının temelinin atılışı ve siyasiler tarafından arpalık haline getirildiği yıllar…
Özelleştirme furyası ile Uzan ailesi tarafından satın alınma ve seçimler sırasında personelin uçaklarla miting alanlarına götürüşleri ve daha nice enteresanlıklar…
TMSF tarafından işletilme dönemi.
1973 yılında Ankara’da kurulan ve Ankara Giyim San. ve A.ş, 1993 yıllarından itibaren ise Türkerler ınşaat Turizm Madencilik Tic ve San.A.ş olarak sürdürürken; 2005 yılında şanlıurfa Çimento Fabrikasını satın alınma dönemi.
*
şanlıurfa Çimento Fabrikasına yakın köylerde ikamet edenlerin serzenişlerini dile getiren ilk köşe yazımdan sonra şanlıurfa Çimento Fabrikası Genel Müdürü Akif Geçer’le telefon görüşmesi ve sohbet…
Akif Geçer genç yaşına rağmen fabrikada göreve geldiği günden beri birçok alanda yenilik yapmış vizyonu geniş bir yönetici.
1993 yılından beri Türkiye genelinde alınması zorunlu olan ÇED belgesi için bu güne kadar ne devlet, ne TMSF ne de Uzan grubu gerekli girişimlerde bulunmazken fabrika için ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) belgesi almanın son aşamasına gelinmiş.
Fabrika içinde personel için spor ve yüzme tesisleri yapılmış.
2007 yılında üretim yönünden Türkiye genelinde ilklere oynarken, sorunları en aza indirmek için her türlü hassasiyeti gösterdiklerini özellikle vurguluyor.700bini tonu geçmiş fabrikanın yılsonu hedefi 800bin ton…
Çevreye saygıdan hiçbir konuda taviz vermeyeceklerini vurgulayan Geçer; “Tedaş tarafından verilen elektriğin voltajı düştüğünde aksama olabilmektedir. Ancak enerji dalgalanmasında bacanın devre dışı kalmaması için fabrikaya iki güçlendirici aldık. Ki fabrika bacasından salındığı toz bizler için hammaddedir” derken samimi.
Küçük Tülmen köyü sınırları içinde bulunan Hafriyat ocağındaki patlatmalarında artık çok daha etkin denetleneceğini ve hiçbir kurumun vatandaş nazarında zan altında bırakılmasına müsamaha göstermeyeceklerini özellikle vurguluyor.
Samimiyet, iyi niyet ve geleceğe yönelik şanlıurfa ile ilgili güzel projeler cümlelerde baskın.
Sorumluluğunun bilincinde olan Akif Geçer zamanda fabrikada birçok güzelliğe daha imza atacak gibi ama fabrikadan kaynaklandığı söylenen problemlere de çözüm gerek…
Yaşamımda her zaman ve her şart altında emniyet güçlerini yersizce suçlamalarda bulunanlara tepki gösterdiğimi bir kez daha vurgularken hafriyat ocağıyla ilgili şikâyetlerin ve kirlilik probleminin çözümlenmesi gerektiğini bir kez daha dile getiriyorum
*
Sorunları dinlemek, değerlendirmek ve çözüm bulmak erdemdir…
Yöneticilikte vizyon sahibi olmak, misyonundan taviz vermemek erdemdir…
Bir yanda etkilendiğini söyleyen çevre sakinleri…
Bir yanda zan altında bırakılan kurumlar…
Bir yanda ise göreve geldiği günden beri yılların oluşturduğu sorunları çözmek için büyük bir özveriyle ve iyi niyetle çaba harcadığını gördüğüm, samimiyetine inandığım Akif Geçer…
Çevre sakinleri ve fabrika içinde yine elçi olarak “bekleyip göreceğiz” diyorum…