Ömer Elçi
8 Kasım 2007
Türkerler ınşaat Turizm Madencilik San ve Tic A.ş firmasına ait şanlıurfa Çimento Fabrikası çevreye verdiği olumsuzluklara karşı önlem almakta ihmalkâr davranıyor…
şanlıurfa- Bozova yolunun 16. kilometresinde bulunan Çimento Fabrikası yetkililerine bu güne kadar yapılan sözlü başvurularının sonuçsuz kaldığını gören çevre sakinleri artık yasal yollara başvuracak.
30 Haziran 1993 yılında kurulan şirketin yönetim kurulu başkanı Kazım Türker’in “özen ve titizlilik ilkesi” şanlıurfa Çimento Fabrikası işletmesinde sözel kalmış galiba…
şirketin kalite yaklaşımına koyduğu cümle “çevreye saygılı ve kirliliğin önlenmesine karşı duyarlı olma” amacı da sözel kalmış sanki…
158 milyon 500bin dolarla TMSF tarafından Türkerlere satılan şanlıurfa Çimento Fabrikası’nın ilimizde bazı insanlara iş olanağı, ülke ekonomisine kazanımlar sağlaması güzel. Ancak söz konusu firmanın daha fazla üretim ve kazanç uğruna baca filtresini (bazı gecelerde ve özellikle yağışlı havalarda) devre dışı bırakması doğaya ve çevreye karşı en büyük duyarsızlık ve sorumsuzluk…
Görüştüğüm bazı yetkililer söz konusu olayı inkâr etse de, fabrikada çalışan bazı işçiler(isimler saklı)” otomatikman devre dışı kalıyor” sözleri yetkililerin söylediklerini devre dışı bırakırken; personeli ve çevre insanlarını yanılttıklarını gösteriyor.
Yakın köylerde ikamet edenlerde (isimleri saklı) bacanın bazı geceler ve yağışlı havalarda devre dışı bırakıldığını doğruluyor…
Enerji tasarrufuyla daha fazla kazanç için fabrikanın havayı kirletmeye ve çevreye partiküller yağdırmaya hakkı yok…
şanlıurfa Çimento Fabrikası’nın hava kirliliği oluşturmasına vatandaşlar tepki gösterirken, ıl Çevre ve Orman Müdürlüğünün daha sıkı denetim yapmasını ve fabrikanın çevreye saygı ilkesine uymasını rica ediyorlar…
*
Bozova ilçesine bağlı Küçük Tülmen Köyü sınırları içinde bulunan hafriyat ocağında haftanın bazı günlerinde dinamitle patlatmalar yapılmaktadır. Bozova ilçesine bağlı Küçük Tülmen köyü tamamen kayalık zemin üzerine kurulu olduğundan patlatma kayalık zemindeki evlere zarar vermemektedir.
Patlatmalar şanlıurfa merkeze bağlı Tülmen, ısaören, Kırkpınar, Esemkulu; Bozova ilçesine bağlı Baltaş köylerindeki bazı evlerin çatlamasına, artezyen kuyularının yıkılmasına neden olmaktadır. Diğer civar köylerde gerekli incelemeye, araştırmaya sorumlu makamları davet ediyorum…
Yıllardır ki sözlü başvurular dikkate alınmadı…
Fabrikası patlatma işinin taşeron firma tarafından yapıldığını söyleyip işin içinden çıkma hakkına sahip değildir…
Görüştüğüm bazı çalışanlar“taşeron firma Jandarma ve ıl Çevre Orman Müdürlüğü elemanları ve bizden bir kişinin nezaretinde patlatmalar yapılmaktadır. Ancak bazı günler artan dinamit belki bir sonraki patlatmada kullanılıyor olabilir” görüşü işin ciddiyetsizliğin; sorumsuzluğun göstergesidir…
Patlatmanın bazı günlerde onlarca köyde aşırı sarsıntı yapması taşeron firmanın, en önemlisi Çimento fabrikasının sorumsuzluğunun göstergesidir..
Köylerde evler çatlıyor, artezyen kuyuları yıkılıyor ve toprakta çatlaklar oluşuyor…
Evlerdeki çatlamaları, artezyen kuyularının yıkılmasını kabullenmeyen fabrika yetkilileri köylüleri toplayıp sorunları dinliyorlar mı?
Köylerde sadece muhtarla mı görüşüyorlar?
Yıllardır ki sözel veya nadiren de olsa resmi şikâyetleri dikkate almayanlar bundan sonraki günlerdeki girişimleri dikkate almak zorundalar.
*
Yöre insanlarının bazılarının “patlatmalarda gübre, fazla dinamit, tüp kullanılıyor” demeleri ayrı suçlama.
“Her patlatmada Jandarma ve ıl Çevre Orman Müdürlüğü ve fabrika temsilcisi orada bulunmuyor” denmesi resmi kurumlarımız adına üzüldüğüm suçlamalar…
Dilin kemiği yok ve rüşveti dile getirenlere” Jandarma veya ıl Çevre Orman Müdürlüğü vb denetim sorumluları rüşvet almaz“dememe kızıp; söz konusu patlatmalardaki sorumsuzluğun, lakaytsızlığın sürmesi halinde ilgili mercilere resmi şikâyette bulunacaklarını ısrarla vurguluyorlar…
Hafriyat taşıyan kamyonların üstünün branda ile örtülmemesi ve ıl trafik veya Jandarma Trafik ekiplerinin denetim yapmamakla suçlanması yine üzüldüğüm bir başka suçlama…
şanlıurfa Fabrikası veya taşeron (hafriyat çıkarma ve taşıma) sorumsuzluğu nedeniyle devletin kurumlarını vatandaşın nazarında “rüşvet, sorumsuzluk” suçlamalarıyla baş başa bırakamazlar…
Ciddiyetsizlik, sorumsuzluk suçlamaları; özel sektör haricindeki resmi kurumların zan altında bıraktırılması şahsımca devlet açısından üzücüdür…
*
Sarsıntıların şiddeti(sarsıntı ölçer aletlerin yerleştirileceği) ve baca filtresinin durdurulduğunun tespiti için noter, resmi kurum veya bazı kurumlarla iletişimin başladığının da mercilerce öğrenilmesinde sakınca yok…
ışin çözümünü ve gerekli hassasiyeti şanlıurfa Valiliğinin, ıl Jandarma Komutanlığının, ıl Çevre Orman Müdürlüğünün veee şanlıurfa Çimento Fabrikası yönetiminin göstermesini etkilenenler beklemekte…
Vatandaş devlete güvenmekte ve devletten maaş alanların işini layıkıyla yapmasını beklemekte…
Hiçbir özel kurum veya kuruluşun, şahsın devleti vatandaş nazarında zan altında bıraktırmaya hakkı yoktur…
Fabrikanın patlatma ve havayı kirletmesini protesto etmek için resmi makamlardan izin alınmak kaydıyla yürüyüşler vb eylemlerin başlatılacağı köylerde ikâmet eden vatandaşlarca ayrıca dile getirilmekte…
Devletin ve söz konusu özel sektörün zaman diliminde yanlışlıklara çözüm bulup, bulmayacaklarını hep birlikte bekleyip göreceğiz…
*
Patlatmalardan birçok evde çatlaklar ve artezyen kuyularında yıkılmalar; su damarlarının yön değiştirmesi ve yeraltı sularının kaybolması söz konusu…
Filtrenin sisli, yağışlı havalarda veya gecenin karanlığında bazı günlerde devre dışı bıraktırılması ile havanın kirletilmesi söz konusu…
Fıstık, üzüm vb ürün rekoltesinin düşmesiyle ekonomik kayıp söz konusu…
Hepsinden önemlisi ilgili fabrikanın, taşeron firmanın lakaytsızlığı söz konusu…
Jandarmanın ve ıl Çevre ve Orman Müdürlüğünün suçlanması üzücü…
şanlıurfa Çimento Fabrikasından etkilenenler, “elçiye zeval olmaz, etkilenmelerimizi dile getir” derken; ”resmi kurum amirlerinin ve özel sektörün yaklaşımlarını da bekleyip göreceğiz” diyorlar…
Herkes gibi bende “bekleyip göreceğiz” diyorum…
ılgili, yetkili mercilere bende “elçiye zeval olmaz, yaşananlar ve söylenenler bilgilerinize” diyorum…