İbrahim Halil Okuyan
25 Mart 2009
Günümüzde artık her şey değişti.Eskiden insanlar radyoyu görünce bakarlarmış acaba içinde küçük adamlar mı var diye.Ama günümüzde her şey çok hızlı değişiyor ve gençler,çocuklar hemen bunlara adapte oluyor,kullanmayı öğreniyorlar gerisini merak etmiyorlar.Her akşam oğlumla Moskova dan görüntülü görüşebiliyorum ,üstelik ücretsiz.Yaşlı insanlar televizyon kumandasını dahi kullanamazken ,gençler bilgisayarda neler yapmıyorlar ki.
Teknoloji ile birlikte kötü amaçla, insanları aldatılmasında da yeni yollar ortaya cıktı; fotoshop (grafikleri ve fotoğrafları “şekillendirebileceğimiz” bir çizim editörü),fotomontaj (birbiri ile ilgisi olmayan farklı objeleri bir araya getirme sanatı) vb. işlemler.
Geçenlerde kızım, benim ve hanımın çocukluk resmini yanyana getirmiş şaşırdık, anlamak mümkün değil. Bir anımı anlatayım; biz aynı zaman da mobilya işi yapıyoruz, bizden ayrılan birkaç genç 24 metrelik yolda bir mağaza açtılar hayırlı olsuna gittik, birde ne görelim, bizim mobilya katalogunu, bilgisayar ortamında yazılarını silip kendi markalarını basmışlar, alsana katalog. O yıllarda Konya da büyük bir mobilya fabrikası açılmıştı elemanları geldi bayilik için. Yurtdışında çalışan işçilerimizin ortak olduğu büyük bir fabrika, şahane bir katalog ve uygun fiyatlar. Biz bayii olmadık ama sonra kokusu cıktı, sadece boş bir bina, içinde in cin top oynuyor, hala Ankara ya gidenler yol üstünde sağda görebilirler. Gerisi hepsi yalanmış.
Bütün bunları neden anlatıyorum. Sebebi şu, belediye seçimlerinde bazı adayların, proje sunumlarını inceliyorum; Kapalı yüzme havuzu internetten indir bir resim tamam, kentsel dönüşüm projesi indir internetten, parklar indir internetten, belediye binası projesi indir internetten (Sayın Ahmet Bahcıvan ın işi daha zordu, o sanal projeleri, birde çizdirmek zorundaydı, o yüzden az ah çekmemişti), vb uzayıp gidiyor. Ben buna sanal yani hayal projeler derim. Bunu bazı özel inşaat firmaları da yapıyor, güzel bir katalog, bir boyalı maket, hemen bahçe düzeni gerisi fos olabiliyor.
Yazıyı okuyan hemşerilerim arasında Mersin de yazlık alanların çoğu, yüzme havuzunun siteye ait olmadığını sonradan öğreniyorlar, hâlbuki onlar o havuz aqua parka bakıp almışlardı.
Halk televizyondan izliyor her akşam; montaj edilmiş ses kayıtları, üzerinde oynanmış bir kısmı kesilmiş montajlı video kayıtları, çakma isimli adaylar (adam ortada yok herhalde birileri isminden dolayı aday yapmışlar. Bir Ahmet daha olsaydı, soyadını önceden Fakıbaba olarak mahkeme kararı ile değiştirseydi, bu kriz ortamında zengin olurdu ) vb olaylar.
Şanlıurfa da halk hareketi diyorlar, bunu ateşleyen yerel televizyonlar, malum fazla gazete okumazdık, e artık krizden dolayı ulusal televizyonda da diziler kalmadı( yemek, evlenme programları vb) ,artık herkes yerel televizyonları secim konuşmalarını izliyor ve gerçekleri görüyor.
Partiler artık bu olayı göz ardı etmemeli. Ulusal televizyonları ele geçirmek yetmiyor artık.
Adaya baka caz, Adaya.
Kim dir? Şimdiye kadar ne yapmıştır? Sözünün emridir? Dürüst müdür? Çalışkan mıdır? İçi sevgi dolu mudur? İyi bir aile babası mıdır? Utanır mı yanlış yapınca? Özeleştiri yapabilir mi? Allah korkusu var mıdır? Kul hakkından korkar mı?
İşte adayları ve kadrolarını, bu şekilde inceleyip ondan sonrada kalbine, vicdanına ses verip oyunu kullanacaksın. Gerisi vız gelmeli. Bizi Türkiye genelinde partilerin alacağı oya katkı sunmak ilgilendirmemeli, biz Şanlıurfa yı yönetecek kendi insanlarımızı ve ekiplerini seçiyoruz o kadar.
Ne demiş Hazreti Mevlana:
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye…
Lafa ve söyleyene iyi bakmanız dileğiyle.