Mehmet Göncü
10 Eylül 2009
Geçen gece sabah namazına yakın bir saatte derin bir uykuda iken, ilginç bir rüya gördüm.
Rüyada ölmüş olduğumu ve bazı sevdiğim dostlarımın da cenazeme geldiğini ve tabutumun taşınmasına da yardımcı olduklarını görüyordum. Görüyordum demem belki okuyucularıma garip gelebilir. Gerçekten ölen kişi nasıl kendini görebilir sorusu da akla gelebilir.
Valla o kısmını ben de çözemedim. Zannederim ruhum, tabutun üzerinde havada cesetle beraber gidiyordu.
Neyse sizleri daha fazla meraklandırmayayım. Cenazem yarı yola gelmişti ki işin ciddiyetini anladım ve büyük bir heyecanla Allah’a yalvarıp yakarmaya başladım. “Ey ulu yaratıcı, lütfen bana biraz daha fırsat ver ve zaman tanı, Zira; Şanlıurfa’daki yeni evimizin bahçesine ceviz fidanları dikmiştim. Onların bir daha ki yıl meyve vereceklerini tahmin ediyorum. Ayrıca asma fidanlarımla anlaşmıştık. Bir daha ki sene üzümlerini ben ellerimle dağıtacaktım. Ya hele her sabah selamlaşıp, bakımlarını yapıp sularını verdiğim dertleşip koklaştığım çam ve çınar ağacı dostlarımdan da henüz ayrılmak istemiyorum. Bana biraz daha zaman tanı ki, insanlığa faydalı güzel ahlaklı torunlar yetiştireyim dedim ve hemen arkasından Fatih Sultan Mehmet Han oğlu cennet mekan Osmanlı sultanı ikinci Beyazıt’ın şu münacat dizelerini dua niyetine okudum.
Huda-yâ, Hudalık sana yaraşır.
Kapında gedalık bana yaraşır.
Çü sensin penahı cihan halkının,
Kamudan iltica sana yaraşır.
Bu münacatlarımdan sonra içime tarifi mümkün olmayan bir ferahlık çöktü ve cesedimin tabutun içinde hareketlenerek doğrulduğunu gördüm. Ruhum tekrar cesede geri dönmüştü.
Hemen dostlarıma seslendim. Arkadaşlar durun ve beni indirin. Ölümüm zahiri ölümmüş ben gördüğünüz gibi yaşıyorum. Cenabı hak ağaç ve bitki dostlarımın hatırına ömrümü uzattı dedim.
Rüyadan uyandığımda çok serin ve tatlı bir sabah rüzgarı esiyordu ve bizim caminin müezzini de yanık sesiyle Ezanı Muhammediyi okuyordu. Hemen Rabbime hamd ve şükürler ettim.
Cenabı Allah (cc) hayra tebdil etsin. Rüyamız böyleydi.
Öte yandan; gerçekten de araştırma sonucu kesinleşmiş bilimsel ankete göre, çam ve çınar ağacına her gün beş dakika bakan bir kimsenin o günkü stresi yok oluyormuş. Ayrıca, aynı ciddi ankete göre, bitkilerle uğraşan ve bitki yetiştiren bir kimsenin de ömrü 5 yıl uzuyormuş. Hayvan yetiştiren de aynı ödüle hak kazanıyormuş.
Demek ki ulu yaradan bitkilere ve diğer canlılara merhamet edene, kendisi de merhamet edip, onları sağlıklı, faydalı ve uzun bir ömürle mükafatlandırıyormuş.
Cenabı Allah (cc) hepimize böyle güzel mükafatlar nasip etsin.
“AMİN”
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…