İbrahim Halil Okuyan
7 Temmuz 2010
PETRODOLAR ve ABD (4)
Dünkü yazının devamı..
Afganistan Savaşı:
2001 Ekiminin 7. gününde başlamıştır.
Amerika tarafından 11 Eylül Saldırıları gerekçesi ile yapılmıştır.
ABD Başkanı George Bush’un “terörle mücadele” politikası kapsamında yaptığı bir savaştır.
Harekât Usame Bin Ladin’in yakalanmasına değin sürecekti.
Aynı zamanda Taliban ve diğer Taliban yandaşı güçlerin ortadan kaldırılması ile harekât sona erecekti.
Böylelikle Afganistan’da iç güvenlik sağlanmış olacaktı.
Ama devam ediyor savaş kayıpları sadece Amerika Ve İngiliz askeri ve dolar kaybı olarak dillendiriliyor.
2011 de sona erdirilmesi planlanıyor.
Bilanço kan ve gözyaşı.
Esas sebebin petrol ve uyuşturucu olduğu öne sürülüyor.
C. SONUÇ
Sonuç olarak 1945 ile günümüz arasında süregelen Amerikan hegemonyasını üç ana döneme bölebiliriz.
• 1945 – 1973 arası dönem.
Bretton Woods toplantıları ve Marshall planı vasıtası ile ABD hegomanya kurmaya çalışmıştır.
Bu dönemde Amerika ve müttefikleri uygulamaya konan plan üzerinde hemfikirlerdir.
Sovyetleri saymazsak, ABD ’ye kendi müttefikleri içinde muhalefet yok gibidir.
• 1973 – 1999 arası dönem.
Bu dönemde, altın standardı tamamen terk edilmiş, ABD doların sırtını petrole yaslamıştır.
• 1999’dan bugüne kadarki dönem.
Bu dönemde ABD ’ye kendi müttefikleri içersinde dahi ciddi muhalefet ortaya çıkmış, ABD artık tam bir emperyal güç gibi tek başına hareket etmeye başlamıştır.
Avrupa birliği ve Uzakdoğu ile yaşanan rekabet ve ilişki doğrultusunda politikalar oluşturulmuş, saldırmasını beklemeden saldır politikası sayesinde herhangi bir ülkeye tam olarak geçerli neden öne sürülmeden saldırma ve işgal etme stratejisini uygulanmaya başlamıştır.
Irak, İran ve Venezüella, ABD ’nin açıkça düşman olarak gördüğü bu üç ülke de, petrolü Euro ile satma kararlarını açıklamış ülkelerdir.
İran, işlerlik kazandırmayı düşündüğü tahran petrol borsası vasıtasıyla Euro bazlı petrol kontratları satarak Avrupa’da yeni pazarlar kazanmayı planlamaktadır.
ABD ’nin İran’ın bu açıklamasından kısa süre sonra tıpkı Irak’a yaptığı gibi, İran’ı da nükleer silah geliştirmek ile suçlaması basit bir tesadüf değildir.
Aynı şekilde petrol üretiminin bir kısmını hali hazırda Euro ile satan tek ülke olan Venezüella başkanı HUGO CHAVEZ’e karşı açık açık suikast planları yapılması ve hatta ABD destekli başarısız bir askeri darbe girişimi yaşanmış olması da oldukça manidardır.
1998’de, HUGO CHAVEZ başkan seçildi.
Kendinden önceki bir sürü yoz başkanı takiben, ülkenin ekonomisi mahvoldu ve battı.
Ve Chavez bu olanların ortasında seçildi.
Chavez, ABD’ye karşı ayaklandı.
Bunu Venezüella petrolünün Venezüella insanı için, kullanılmasını talep ederek yaptı.
Tabi ki, ABD bunu beğenmedi.
2002’de, CIA destekli olduğu, hiç şüphe bırakmayan bir hükümet darbesi oldu.
İnsanlara sokaklara çıkmaları için para ödendi.
İsyan için, protesto için, Chavez’in istenmediğini söylemeleri için.
ABD başarılı olamadı.
Chavez‘in olayında farklı olan, yeteri kadar zekiydi ve insanlar arkasında sağlam duruyorlardı.
Bu şeklide üstesinden geldiler.
Bu olay Latin Amerika tarihinde olağanüstü şaşılacak bir andır.
Devam edecek.
Saygılarımla.