İbrahim Halil Okuyan
16 Kasım 2011
PETRODOLAR; petrol üretici ülkelerin petrolden ettikleri gelirleri dolar olarak tutmaları ile biriken gelirlere verilen addır.
Irak savaşının ve İran’a karşı ABD’nin savaş tehdidinin gerçek sebebi de;
Yok etme, Terörizm veya Petrol Davası değildir.
Bunların hepsi,
Yakın geçmişteki,
Dünyanın En Büyük Dolandırıcılığı,
Amerikan “Petrodolar Oyunu’”nun desteklenmesi içindir.
ABD Doları gücünü büyük oranda Dünya Petrol Ticaretinin Dolar cinsinden yürütülmesinden almaktadır.
2001 yılı itibariyle 77 Milyon varile ulaşan günlük petrol tüketiminin %26’sı sadece ABD tarafından yapılmaktadır.
Avrupa’nın toplam tüketimi ise genel toplamın %22’sini oluşturmaktadır.
İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’sı günümüz Irak’ından pek farklı değildi.
Birinci Savaş sonrasında olduğu gibi,
İkinci Dünya Savaşı sonrasında da,
Elinde hiçbir şey satın alamadığı deste deste banknotlar ile oynayan çocuk görüntüleri pek çok Avrupa ülkesinde olağan hale gelmişti.
Kendi paralarına güvenemeyen Avrupa ülkeleri için,
Getirilen Dolar karşılığı belirli bir miktar altın ödemeyi vaat eden Batı Dünyasının tek efendisi Amerika’nın para birimini kullanmak en güvenilir yol idi.
Tarihte ilk kez, Amerika Birleşik Devletleri dünyayı enflasyon sayesinde doğrudan vergi koymak yerine malların karşılığı olarak maddi değeri olmayan Amerikan Dolarını dağıtmış ve böylelikle dolar fazlalığı oluşturmak,
Doların değerini düşürmek ve böylelikle her doların karşılığı olarak daha az mal verme suretiyle aradaki farkı “Amerikan Emperyal Vergisi” olarak elinde tutmuş, dolaylı olarak vergilendirmeye başlamıştır.
II. Dünya Savaşı’ndan sonraki yirmi beş yıl,
Dünyada, Karşılığı “Altın” olarak garanti edilen “Dolar Kullanımı” üzerine kurulu BRETTON WOODS FİNANSAL SİSTEMİ,
CHARLES DE GAULLE’ ün büyük miktarda doları bir uçağa atarak Amerika’ya götürüp altın karşılığını istemesine kadar sürmüştür.
Hemen ardından,
Tesadüfen (!),
1968 yılında zirvesine ulaşan,
Nerdeyse Avrupa`nın göbeğinde sosyalist bir devrime yol açabilecek hale gelen öğrenci olayları Fransa’da hayatı felç etti (!).
Orada burada yazılan, CIA`in DE GAULLE’e karşı üç başarısız suikast (!) düzenlediği iddiaları da cabası.
Fransa Cumhurbaşkanı Charles André Joseph Marie de Gaulle sonunda 1969 yılında görevinden istifa etti ve 1970‘te öldü.
Dolar kumarının ilk oyuncusu masaya büyük bir miktar sürmüş fakat karşı tarafın blöften ibaret olan restini görmeye cesaret edemeyerek masayı terk etmek zorunda kalmıştı.
1970-71 yıllarında yabancılar ellerindeki doların karşılığı olarak Altın istediklerinde 15 Ağustos1971’de bunu yapamayacağını beyan eden “AMERİKA” bir imparator olduğunu ilan etmiştir.
Bu aslında Amerikan Hükümetinin iflası anlamına geliyordu.
1971 yılında AMERİKA,
Hazinede mevcut altınla karşılayacağı değerden çok daha fazla
“KÂĞIT PARA” bastı ve harcadı.
Yeni basılan dolarların üzerine ise,
Tüm dünya ile dalga geçer gibi “Allah’a Güveniriz” yazıldı.
Amerikan kendini beğenmişliği paranın üzerine de yansımıştı.
1971 yılında Amerika tek taraflı olarak BRETTON WOODS altın standart sistemine son vermiş ve yerine dalgalı kur sistemini getirmiştir.
Böylece, Amerika Dolar-Altın dengesini sağlama yükümlülüğünden kurtulmuştur.
Amerika dünyanın kalan kısmından,
Karşılığı olmayan çok büyük miktarda malı çekti ve
Dünyanın geri kalanı buna cevap verecek durumda değildi.
Dünya vergiye bağlandı ve buna itiraz edemedi.
Böylece AMERİKA Suudilere gitti ve OPEC ile Tüm Petrol satışlarını ABD doları ile yapacağı anlaşmasını yaptı.
Bu noktada,
Petrol alacak her devletin,
Öncelikle elinde ABD Doları bulundurması gerekecekti ki,
Bu Mal ve hizmetlerin Amerika’nın henüz bastığı dolarlarla,
Değiş tokuş edileceklerini ifade ediyordu,
Amerikalılar kendi petrollerini,
Bu dolarları basarak tam anlamıyla bedavaya getiriyorlardı.
Amerikalılar için,
DÜNYANIN GERİ KALANININ HESABINA, NİHAİ BELEŞ YEMEK.
Dünyada devletler gelirlerinin büyük bölümünü;
Milli para birimine güvenemeyen tüm halklar ise,
Kişisel birikimlerini dolara çevirerek inatla Amerika`ya karşılıksız borç vermeye devam ettiler.
Bin dokuz yüz doksanlara geldiğimizde iki hadise Amerika`nın keyfini kaçırdı.
Bunlardan birincisi,
Avrupa`nın ortak para birimi Euro’nun doğuşu,
İkincisi ise,
Blöf yapmaktan ve görmekten hiç çekinmeyecek ikinci kumarbazın masaya oturması oldu.
Amerikalıların OPEC ile yapmış olduğu ballı anlaşmaya uymayan
SADDAM HÜSEYİN.
Amerika`nın Ortadoğu`daki kadim müttefiki İran’ın su koyverip rejim değişikliği gitmesi üzerine tüm dengelerin değişebileceğinden endişelenen “ABD-İsrail” tarafından desteklenerek yıllar boyunca İran`a musallat edilen SADDAM,
Kuveyt’e girerek dünya dengelerini altüst etmekle kalmadı,
Bir de üzerine, dünyanın en büyük üç petrol üreticisinden biri olarak (Kuveyt elinde olsa idi, dünyanın en büyük üreticisi oluyordu) petrolü artık Euro ile satacağını ilan etti.
Kumarbaz blöf yapmıştı.
Öyleyse SADDAM Durdurulmalıydı. Nasıl?
ABD, bir savaş bahanesi tezgâhladı (ikiz kulelerin bombalanması hikâyesi) ve Kur krizi o anlık önlendi.
Amerika birinci blöfünü gördü.
Birinci Körfez Savaşı`nda SADDAM’ ı masadan kalkıp borç harç bulup tekrar dönmeye ikna etti.
Nedense,
TURGUT ÖZAL’ ın ısrarlarına rağmen,
Bir seferde bitirilmedi işi.
SADDAM borç bulup kumar masasına döndüğünde,
Herkes İkinci Körfez Savaşı’na neden ihtiyaç duyulduğunu anlamıştı.
Aradan geçen yıllarda Irak’ın Kuzeyinde tüm bölgeye musallat edilecek Yeni bir müttefik ülke peydahlanmıştı.
Blöften gereğinden fazla hoşlanan SADDAM,
İkinci kez otur(tul) duğu kumar masasında tüm varlığını kaybetti.
Irak’a saldıran Amerika’nın yaptığı ilk iş Petrol Satışlarını Dolara bağlamak olmuştu.
Devam edecek….
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
15.Kasım.2011 Şanlıurfa