Necla Cevheri Saatçi
3 Aralık 2009
Hayatın ilk anından itibaren öğrenmeye başlayan insanoğlu, bazı yaşamı idame etme kurallarını bilerek dünyaya gelir. Örneğin yemek yemeyi sindirdiklerimizi boşaltmayı veya rahatsız edici bir durum karşısında bunu çevrede kilerimize ağlayarak bildirebileceğimizi ilk andan itibaren biliriz.
Anne-babamızdan koşulsuz ve karşılıksız sevmeyi öğrendik. Gecenin bir yarısı uyanıp tekrar uyuyamadığımızda annemizin de bizimle beraber oturduğunu ve ancak biz uyuduktan sonra tekrar uyuyabileceğini öğrendik.
Çocuğumuzdan sabırlı olabileceğimizi öğrendik. Okumayı öğrenebilmesi için bizde onunla beraber ders çalıştık hem de tek tek tüm harfleri. Çevresindeki tüm varlıkların isimlerini öğrenebilmek için sorduğu tüm sorulara cevap vererek.
Doğadan hep yeni başlangıçların olabileceğini öğrendik. Kışın çıplak kalan bir ağacı ilkbaharla beraber nasıl yeniden yeşerip meyve
verebileceğine şahit olduk.
Güneşten gülümsemeyi öğrendik. En zor gecelerin sabahında içimizi ısıtan ışıklarını görünce gayriihtiyarî gülümsedik.
Gece ve gündüzden olayların birbirini takip ettiğini öğrendik. Her zorluğun sonunda bir kolaylık olduğunu fakat güzelliklerinde sürekli olamayabileceğini öğrendik.
Zorluk ve kolaylığın, acı ve sevincin birbirini tamamlayıp takip ettiğini ve kâinata bakarak dengenin muhteşemliğini ve ne demek olduğunu apaçık öğrendik. Kusursuz bir dengenin ancak ve ancak bir tek çok kudretli Yaradan tarafından oluşturulabileceğini öğrendik.
Bir bardağın düşüp kırıldıktan sonra tekrar eski haline dönemediğini gördükten sonra her şeyin dağılabileceğini öğrendik. Çevremizdeki hiçbir varlık kararlığını sürekli devam ettiremez. Tıpkı nehrin bir yolunu bularak denize dökülmesi gibi.
Oruç tutarak açlığın ne demek olduğunu öğrendik.
Hastalıktan iyeleştikten sonra sağlığın ne denli kıymetli olduğunu öğrendik.
Kuşlardan uçulabileceğini, balıklardan yüzülebileceğini öğrendik.
Ölüm ile sevdiklerimizle hangisinin son görüşmemiz olduğunu bilmediğimizi örendik. Hangi günün, saatin son olduğunu bilemediğimizden söylemek ve yapmak istediklerimizi ertelemememiz gerektiğini öğrendik.
Tecrübelerimiz sayesinde olayların karşısında paniklememeyi öğrendik. Yokuşta arabayı durdurmadan ve kaydırmadan nasıl hareket ettirebilmeyi öğrendik.
Dün sayesinde bugünün ne kadar değerli olduğunu öğrendik. Geçmişi değiştiremeyeceğimizi fakat bugünü değerlendirebiliriz.
Öğrendiklerimizi ve öğreneceklerimizin bizi mutlu ve umutlu etmesi dileğiyle.
HAFTANIN sözü: Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.
N.F. KISAKÜREK
HAFTANIN KİTABI:GOGOL ÖLÜ CANLAR