Mehmet Göncü
2 Mayıs 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Gençlik
yıllarında kitaplarını okuyarak yaşamımı şekillendirdiğim Ord. Prof. Ali Fuat
Başgil, “İnsanın mutlu olduğu an, başarısının belgesidir” derdi.
Bir
gerçek var ki, değişen çağ ve gelişen teknolojiye göre, oluşan toplumsal
olgudan etkilenmemek olası mıdır?
Bence
hayır!
Çünkü
kişinin genel ve özel eğitim ve öğrenimi, aile, çevre olgusu, hayata bakış
açısını ve yaşam biçimini ve hatta politik tercihini belirliyor. Buna bağlı
olarakta değişik zevkler, değişik heyecanlar ve değişik davranışlar ortaya
çıkıyor.
Netice
olarak tüm bunlar yaşam olgusunun birer parçalarıdır. Bu nedenle her olayın
hoşgörüyle bakılması gereken yönleri vardır. İnsanlar düşündükleri gibi
yaşarlarsa daha çok mutlu oldukları da bir gerçektir.
Yeter
ki; davranışlar fert ve toplumun yerel ve evrensel hukukunu zedelememiş olsun.
Zaten aykırılıkları yasalar müeyyidelerle belirlemiştir.
Eleştiri
toplumsal bir gereksinim ve faydalı bir tepkileşim ve uyarıdır. Ama dozajında,
hakka ve hukuka aykırı olmamak koşulu ile.
İstanbul
Sarıyer’de görevli olduğum yıllarda, bir gün asayiş denetimim sırasında,
yerleşim merkezinin dışında, maden denilen bir mevkide çadır ahşap karşımı bir
gecekonduyu fark edip, “bu yerde kimler yaşıyor” diyerek ekibimle birlikte
oraya gittik.
Tek
odadan ibaret bir barınağın açık kapısından içerisi görünüyordu. Bir somya
yatak ve bazı ihtiyaçlar için ufak tefek eşyalar ve evin önünde elma
sandıklarında yetiştirilmiş yeşil soğan ve maydanozlar vardı. Evin genç hanımı,
piknik tüpte ısıttığı suyla naylon leğende yıkadığı çamaşırları asmakla
meşguldu. Bizi görünce yanımıza geldi. Turist olarak geldiği ülke-mizde bir
gençle tanışıp evlenmiş olduğunu söylüyordu.
Belli
ki, seve seve katlandığı yoksulluğa rağmen fakir bir gencin sevgisi onu mutlu
ediyordu. Işıl, ışıl parlayan yeşil gözlerinden ve bir ipe dizerek boynuna
astığı yaş bamya tanelerinden oluşan gerdanlığından bunu anlamak hiçte zor
olmuyordu.
İşte
sevginin doğurduğu mutluluk ve hayat denilen açmazda başarının belgesinin bir
örneği.
Unutmayın;
Azla yetinme hem uygarlık, hem özgürlük işaretidir.