
Ömer Elçi
9 Haziran 2011
Yazarken elektrik kesilip de yazdıklarım demode bilgisayardan silinince sinirlenmek yerine ıslık çalarım…
Emekli maaşı ile yaşam giderleri bile karşılanamazken güç kaynağı alamadığımdan bilgisayar fişini elime alıp vücutta biriken elektrikten aptalca medet ummak dünyada sadece bana özgü bir davranış olsa gerek…
Fişi kulağıma dayamak veya işaret parmağıma sürmek de işe yaramayınca, gözlerimi ampule endeksleyip dudağımı bükerek ıslık çalmak reflekslerimden biri oldu yıllarca…
Sabretmek gerek. Türkiye’de 2023 yılına kadar her türlü soruna çözüm bulunacakmış, sabırla helva koruk olurmuş; pardon “sabırla koruk helva olur” .
4 mevsim, 12 ay, 52 hafta, 365 gün olduğunuz yerde veya il genelinde gittiğiniz yerde elektrik kesintisi olursa sizde sinirlenmeyin; gözlerinizi ampule dikin nihavent makamında ıslık çalın isterseniz…
Bazen sohbet ettiğim Mülayim Besingir’den öğrendim. Bende yaşamdaki olumsuzluklara karşı kendimden başka kimselere zarar vermeyecek bu tür çocuksu oyunlara yöneliyorum.
*
Şehir trafiğinde kırmızı da geçmek, aracını gelişigüzel park etmek; klaksona zırt pırt basmak Urfa’daki sürücülerin olmazsa olmazı olmuş.
Belediye, servislerin bağlı olduğu Kooperatiflerinin, şehir içi toplu taşımcıların ve servis minibüslerinin keyfi kuralsızlıklarına bir türlü çözüm bulamadı. Halkımızın medenice uyarısı daha önce olmadığı gibi bundan sonra da hiç mi hiç çare olmaz.
Herkes ineceği yerde inmek, bineceği yerde binmek isteyince Mülayim’i kim nasıl değerlendirirse değerlendirsin, şahit olduğu bu tür trafik olumsuzluklarına karşı ağzını iki parmak açıp, dilini çıkartıyormuş.
Hani ola ki her hangi bir yerde dilini bir yerde çıkartmış, boşluğa bakan birini görürseniz, bilin ki; adam olduğunu sanan biri trafikte yine adamsızlık etmiştir…
İlgili, yetkili, sorumlu vesairelerden umudu kesen “Mülayim”in, “Kuralsızlıkları kural haline getirenlere karşı Urfa’da dil çıkaranlar topluluğu oluşturamaz mıyız?“ önerisini ben şahsen ciddi ciddi düşünmeye başladım.
Zaman diliminde her hangi bir yerde boşluğa bakıp dilimi çıkardığımı görenler olursa bilsin ki bende mülayimce tepki gösteriyorum…
*
12 Haziran seçimlerini de izleyen Mülayim; yerel televizyonların, yerel gazetelerin ve köşe yazarlarının Urfa’da tek parti seçime giriyormuş; başka partiler, bağımsızlar yokmuş gibicesine yayın yapmasına “Urfa güçlüyü sever, güçlü olan her zaman haklıdır; haklı olma hakkı her zaman saklıdır” cümlesini bozuk gramafon gibi tekrarlıyor ama herhangi bir tiksel hareket yapmıyor…
Mülayim’i zamanla daha iyi tanıdım, takarsa takıyor ve süreçte kimseler anlamlandıramasa da kendince tepkisini medeni geçinenlere nazireyle illaki gösteriyor…
Mülayim’in nasıl bir tik oluşturacağını merak ederken, 12 Haziran seçimlerinin ilimizde ve Türkiye genelinde huzurla geçmesini; her kesin karşısındakinin siyasal tercihine saygı duymasını siyaset için kardeşlik, akrabalık, dostluk ilişkilerini bozmamasını dilerim…
Yaşama mutlulukla ve sağlıcakla gülümseyebilmek dileğiyle…