Mahmut Tanal bakın aslen nereliymiş!
Mahmut Tanal, Hilvan’ın Şahbeli köyünde okuma-yazması olmayan bir çobanın dokuz çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Çocukluğu yoksulluk içinde, ağa-maraba sistemine isyan ederek geçti. Kimliğinde doğum tarihi 1 Ocak 1961 olarak geçiyor. Ancak hikâyesi daha önce başlıyor. Ailesi aslen Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Höni köyünden…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Hürriyet’ten Zeynep Bilgehan’a verdiği röportajda, hayat hikayesini anlattı.
Akçakale ve Siverek Yatılı Bölge Okulları ve Urfa Lisesi’nde okudu. 1982 yılında Yıldız Meydanı’nda işportacılık yaparken İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandığını öğrendi!. Hukuk eğitimi devam ederken bir yandan Eminönü ve Karaköy’de çorap satmaya devam etti…
Tanal, hayatından bazı kesitleri şöyle anlatıyor:
”Rahmetli babam okuma yazması olmayan bir çobandı. Köyde bizim gibi üç ‘maraba aile’ daha vardı. Ekinleri eşek sırtında üç saat yol gidip Hilvan’da satardık. Ben oğlakları otlatırdım. O dönem televizyon yoktu. Tek gördüğümüz ağa çocuklarının bizim gibi çalışmadığı, daha iyi evlerde oturup daha iyi yemek yediğiydi… Hayatım yedi yaşındayken, köye gelen bir minibüsle değişti… Köy köy gezip öğrencileri alan öğretmenler, Yatılı Bölge Okulu’na kaydolmamı sağladı.
VEKİLLİĞİM AĞA-MARABA SİSTEMİNE İSYANIMIDIR
1980 öncesi dönemdi. Sağ, sol çatışmaları çok şiddetliydi. Biz de eşitsizliklerin giderilmesi, adaletsizliğin kalkması için mücadele veriyorduk. Ortaokuldan liseye geçerken Antalya Aksu Öğretmen Lisesi’ne sürgün edildim. Daha o dönemden ‘Bir gün milletvekili olacağım, bu haksızlıkları yapanların başına kürsüyü atacağım’ derdim. Bu duyguyu en baştan beri yaratan da köydeki o ağalık sistemi ve baskıydı.
Babıali Caddesi’nde ofis kiraladım. 24 Temmuz 1988’de büromu açtım. İşportacılık çevreme gittim. Onlara kartımı verip ‘Nasıl işporta yaparken güveninizi boşa çıkarmıyorsam avukat olarak da size yardım edebilirim’ dedim. Çeki, senedini alamayanları icraya verdim, tahsil ettim. Kazandığım parayla ilk iş çalıştığım büroyu satın aldım.
PES EDİNCE HAYATTA 3-0 GERİYE DÜŞÜYORSUNUZ
2010’da olağanüstü kongrede hukukçulara ihtiyaç olunca Parti Meclisi’ne girdim. 2011 seçimlerinde de milletvekili oldum.
Rahmetli babam ‘Mevki yükseldikçe sen alçal’ derdi.
Hayatım boyunca hiç pes etmedim. Hep mücadele ettim. Bugünleri Atatürk Cumhuriyeti’ne ve onun yarattığı fırsatlar eşitliğine borçluyum. Pes edince hayatta 3-0 geriye düşüyorsunuz. Umutsuzluğa kapılmayın. Çoban Mustafa’nın oğlu umutsuzluğa kapılmamışsa herkes çalışarak bir yere gelir.”