İbrahim Halil Okuyan
24 Ocak 2007
Gün geçmiyor ki, bir maganda kurşunu ile birisinin öldüğünü, yaralandığını duymuş olmayalım. Yılbaşı gecesindeki Taksim Meydanında ölen Teknik Üniversiteli gençten, düğünlerde bayramlarda, maç sonralarında ölen masum insanlarımızın yekûnu az değil. şenlikleri berbat etmede herhalde bizi aşan bir millet yok. Bazan; “Bu fütursuzluk, bu yabanilik bize nerden bulaştı?..” diye düşünüyoruz da, kesin bir sonuca varamamakla beraber, bazı sonuçlar elde etmek de mümkün olmuyor değil… Daha ilkokula başlamadan çocuğa “vur emmiyi, sög emmiye..” diye telkinlerde bulunuyoruz. Bayramlarda eline hediye olarak ekseriya oyuncak tabanca tüfek tutuşturuyoruz. Tahtadan, naylondan kılıçlarla donatıyoruz. Çocuk büyüyüp bunların sahicisine kavuşunca mal bulmuş mağribi gibi seviniyor. Biraz da akıl-fikir fukarası olarak yetişmişse sağına soluna bakmadan tabancayı-tüfeği patlatıyor ve olanlar oluyor işte… Emniyet kayıtlarından geçen hadiselerin bir bilânçosunu çıkarabilsek görürüz ki yaşananlar tam bir dram ve trajedidir. Bu masum insanlara yazık değil mi? Bir anlık bir zevk-i fesad için sizin hapislere düşmeniz ömrün bir bölümünün heder edilmesi olmuyor mu?… Büyük ihtimalle çocukluktan gelen bu magandalıkları önlemek için bir rehabilite merkezi kurulamaz mı? Ticaret mübahtır ama şu oyuncak tabanca ve tüfeklerin imalatı, çata-patların üretimi durdurulamaz mı? Bunların kullanımı görsel ve yazılı yayınlarla arttırılacağına, çocuklar ve gençler bu gereksiz şeylere ısındırılacağına aksine bunlarla çocukları arasına soğukluk konulamaz mı? Hepsi mümkün ama yapmıyoruz. Sonra birinin yüreği, ciğeri yanınca da taziyette bulunup geçiyoruz. Yarın aynı akibetleri yaşamayacağımızdan senedimiz, garantimiz varmış gibi gamsız hareket ediyoruz. Hangimizin çocuğunun bu gibi felâketlere uğramayacağının bir garantisi vardır ki.. Birlikte hareket edip bu tehlikeleri bertaraf etsek isabetli olmaz mı? Kurşunların askerlikte yalnızca düşmana atılacak bir meta olduğu bilinse ne kadar uyumlu bir toplum olarak yaşarız ve mesut oluruz. Bunu bir bilebilsek, eğitimini bir verebilsek ne güzel yaşarız. Magandalar önünü boş bulsa, ettikleri kendi yanlarına kalsa şüphesiz çok daha büyük felâketler yaşarız. Çok şükür eğitimli Türk Polisi cereyan eden olayları en iyi şekilde takip ederek suçluları adalete teslim edebiliyor. Toplumda üzüntü yaratan ve Türkiye’nin rahatını kaçıran Taksimdeki son maganda olayında da hiç umut yokken Polisimiz kısa zamada zanlıyı, tabancasını ve onu korumak isteyenleri kısa zamanda yakalamış ve gerekeni yapmıştır. Ölen çocuğun acısı büyük zavallı babası teselliyi ancak bu sonuçla bulabilmiştir. Genel olarak magandalara verilen cezaların arttırılması da şart olmuştur. Memleketin huzurunu kaçırmağa kimsenin hakkı yoktur. Buna yeltenenler de en ağır şekilde cezalarını çekmelidirler.