Peygamberimizin doğumu sadece insanlığa değil “Kainata” ışık tutmuştur. Son elçi olarak da Allah tarafından kendisine Kuran ayetlerini tebliğ şerefi bahsetmiştir. En ideal yaratılışı fiil ve hareketleriyle güzel huyluluğu”Muhamed’ Emin” sıfatıyla örnek olmuştur insanlığa. Zekat müessesenin uygulanması halinde muhtacın kalmayacağı gibi diğer tema inançla ilgili prensiplerin cehalet ve sefaleti önleyeceği ilan edilmişitir. Anayasamızda Sosyal Devlet ilkesi her ne kadar yazılıysa da uygulanırlığı tartışılabilir. Ancak şurası gerçektir ki;herkesin inancıyla ilgili muhasebesini yapması halinde beklide yoksulu kalmayan huzurlu bir toplum hayal sayılmayacaktır.

Bu nedenlerle Şanlıurfamızdaki Gönüllü Aşevlerimizin hayırseverlerin katkılarıyla muhtaçlara sunduğu hizmetin önemine değinmek gerekir. Binlerce avuç açmaya tenezzül etmeyen onurlu muhtaca kucağını açmıştır. Allah onlardan razı olsun diyelim .Ayrıca Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Sabah Namazından sonraki tirit ikramı Aşevimizin bir başka gönül alma hizmetidir. Bu vesile ile bir araya gelme imkanı sağlanmıştır..

Kızlarını diridiri gömen her türlü zulüm ve haksızlığın olduğu “cahiliye devrinde ” islam’ın” gelişiyle yerini adale ve huzura bırakmıştır.Artık-büyük Mücadelelerden sonra İslamiyet yayılmaya başlamıştır.Hazreti Muhammed’in yüce insanın ” Veda Hutbesiyle” verdiği mesaj ebediyete kadar yarar sağlayacaktır. İşte İslamiyet ferdi ve Devletleri asırlarca bu inançla yaşatmıştır.Bununla nice medeniyetler kurulmuştur..Sapmalar neticesinde toplumlar tekrar cehaletin pençesinde birbirlerinin kanına canına kıymaya başlamışlardır.Böylesi kutlamalardan alınacak dersler çok önemlidir. Kutlamaların 21.Yüzyılda barış ve mutluluk getirmesini dileyelim.