Mehmet Göncü
9 Şubat 2011
Üç gün önce Tekirdağ Malkara ilçesinden bana Şanlıurfa’daki adresime gönderilen bir kargo paketinde, son yıllarda aldığım en güzel ve en anlamlı bir hediye ile karşılaştım.
Hediyem; NTV yayınlarından Britanya Kraliyet Akademisi 2008 Bilim kitabı ödülüne layık görülmüş Mark Lynas’a ait. “6 derece ısınan dünyadaki geleceğimiz” isimli bir kitaptı.
Kitabı bana gönderen arkadaşım, Sayın Hakkı Gülerman, Malkara ilçesinde memuriyet yaptığım sırada tanıdığım ve çok kıymet verip sevdiğim eskimez vefalı dostlarımdan biridir. Halen Malkara’da eski Belediye Başkanlarından Eczacı Metin İlgün beyefendi ile birlikte kurdukları çok amaçlı üretim boyutlu şirketlerle, başarılı tarım ve hayvancılık faaliyeti yürütmektedirler.
Dünyadaki gelişen teknolojileri ve alanlarındaki yenilikleri günü gününe takip eden bu değerli insanlar gibi çağdaş üretici çiftçilerimizi yürekten kutluyorum.
Yazımızın konu başlığına dönersek, aynı zamanda iyi bir çevreci de olan Hakkı bey, geçen Çarşamba günü gazetemiz Hizmet’te yayınladığım; “İklim değişikliği” ile ilgili yazımı İnternet’ten okumuş ve bana yukarıda bahsettiğim kitabı yollamış. Kendisine çok teşekkür ediyorum.
Kitap, bir çevreci için ve bu gezegende yaşayan her birey için altın değerinde çok kıymetli bilgilerle doludur.
Örneğin; dünya ortalama sıcaklığının yalnız bir derece artması halinde bile, yüksek dağların zirvesindeki buzullar erimeye başlayacaktır.
Bu durum, dağların zirvesinde bulunan yumuşek kaya ve toprakların serbest kalmasına ve dolayısı ile büyük heyelanlara sebep olacaktır.
Ayrıca, buzullar eriyince dünya tatlı su rezervlerinin taşıyıcısı konumunda olan nehirlerin debileri değişecek, yağmur mevsiminde seller, yaz aylarında ise nehirler ya kuruyacak veya çok az su ile akmaya devam edecektir.
Bu tür canlı yaşamı tehdit eden bir çok olumsuzlukları sıralamak mümkün ancak ben bunları anlatıp, canınızı sıkmak istemiyorum. Gerçi yazımın başında, “Küresel ısınma nedeniyle yüksek dağların başı dertte” demiştim ama gerçekçi ve gerekli tedbirler alınmazsa, galiba esasen insanoğlunun başı büyük dertte olacaktır.
Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi küresel ısınma nedenlerinden biri durumundaki karbondioksit gazını dengede tutan bitkiler ve ağaçlardır. Günümüz dünyasında ise ormanlar çok azalmıştır. Bu nedenle şimdi ağaç yetiştirmek için fidan dikme mevsimidir.
Lütfen birey olarak bir fidan da biz dikelim. Yerimiz yoksa bile saksıda bir yapraklı çiçekte biz yetiştirelim.
Öte yandan abartılı tüketimden de uzak durmak gerekiyor. Zira; israf, bütün semavi ve beşeri öğretilerde de hoş karşılanmaz.
Bakınız ünlü düşünür, ‘Sinoplu Diyogen’ bu konuda ne söylüyor;
‘Tekâmül etmiş insan, ihtiyacını aza indirmiş olan insandır”
Gerçekten azla yetinen bir kimse hem uygar, hem de özgür bir insandır.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda, lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla.