Halit Güllüoğlu
5 Mart 2009
Şanlıurfalı komando er Ali Yüksel’in ailesinin başına gelenler tam bir skandaldır. Merhum Ali’nin ruhu İnşallah muazzap olmaz. Ali Yüksel’in cenazesine terörist ateşi diyerek görkemli ŞEHİT merasimi yapılmıştır. Ailesi efradı, taziye için gelenlere ve komutanlara “Vatan sağolsun” dedi.Günler hatta haftalar süren acılı taziyeyle Yüksel ailesi teselli bulmaya çalıştı.Hatta şehit anası ve şehit babasıyım diyerek övündüler..Üstelik Mehmetçik Vakfı eliyle güvencesiyle anne babaya tazminatları hemen ödenmiştir.Daha sonra ne olduysa olmuş.Bu aile ikinci acıyı tatmış.Nasıl mı ?Hikayenin gerçek yönünü Avukatlarından alarak;Yüksel ailesinin kapısı çalınmış.Postadan gelen haberde Er Alinin intihar ettiğine dairdir. Vatani görevini yaptığı ilin Elazığ Askeri Savcılığının merhum hakkındaki takipsizlik kararıyla. Yani olayın faili terörist değil bizzat suçlusu Ali Yükseldir denmiş. Yani intihar etmekle fail aramaya gerek kalmayıp ölen hakkında da kamu davası düşmektedir.
Biz şimdi Adli Tıbbın raporunu eleştirecek değiliz. Bu kurumlarla ilgili çok şeyler söylendi. Benim burada açıklamak istediğim “ŞEHİTLİK” denilen Vatan, Millet, Din gibi değerler uğruna ölenlere izafe edilen paye olmasıdır. Bu ciddi olayların alelacele kamu oyunda tartışma yaratacak şekle büründürülmesindeki yanlışlardır. Madem böyle bir intihar olayı var öncelikle durumu aydınlığa çıkardıktan sonra merasimin şeklini uygula. Olay gerçekten de intihar mı değil midir meydana çıkacaktır. Amma zamanı geçirilen bu işlemlerin bugün ki sonuçları aileyi ve yakınlarını rencide etmiştir. Ailenin Avukatları bundan dolayı Yargı yollarına başvurmuşlardır.
Gelişmelerin en yakın takipçisi bilgi sahibi ailenin vekilleri Baromuzun mensubu değerli Avukatlar Hikmet Delebe ile Necati Çevirici Askeri Savcılığın kararına itiraz etmişlerdir. İtirazın müspet sonuç vermesi beklenir. Meslektaşımız Av.Hikmet Delebe’nin açıklamaları skandalın boyutunun tahminimizden öte olduğudur. Çünkü Teröristlerin, Oruç ayında iftar sofrasında askerlerimize ateş ederek komando er Ali Yükseli şehit ettikleri iddiasında dayalıymış. Aslında yanlış olan nedir burada? Şehit merasimiyle ilgili acelecilik. Halbuki acillik balistik işlemde uygulansaydı belki de rahatsızlık doğmayacaktı. Çünkü genç Komando Ali her halu karda askeri bölgede ölmüş veya öldürülmüştür. Soruşturma tamamlamadan tazminata neden gerek duyuldu. Ancak gene Avukatların beyanına göre er Ali’nin yemek saatinde sı “ben bir ihtiyaç için gidip geliyorum” demiş.Daha sonra silah sesleri duyulmuştur.Ayrıca cesedin yanında 20 civarında boş kovan tespit edilmiştir. Kovanların tamamının Ali Yüksel’in silahın dan çıktığına dair mütalaa verilmiştir Adli Tıpça..
Herhalde Ali’nin arkadaşlarının beyanları da bu istikamette olacak ki “şehidimiz” hemen şehitlikten adeta azledercesine Askeri Savcının mütalaasına terkedilmiştir. Olayın öncesine doğru gidelim.Hem Elazığda hem de Şanlıurfa’da Merasimler yapılıp terör lanetlenmiştir.Mehmetçik Vakfı anne ve babaya ayrı ayrı Onar bin TL.ölüm tazminatı ödemiş.Ancak Elazığ’dan gelen Askeri Savcının takipsizlik kararı ortalığı allak bullak etmiştir.Gazetemiz haberinde verildiği gibi; Ali Yüksel’in annesi babası ve kardeşleri perişan hale düşmüşler.Üstelik ödenen yardımların faiziyle iadesinin isteneceği tehdit ayrı bir tuz biber olmuştur..
Avukat arkadaşlarımızın hukuk mücadelesiyle gerçek anlaşılacaktır. Onlar itirazlarından başka Ali Yükselin anne babaları için maddi manevi tazminat davası da açacaklarını ifade etmişlerdir. Bakınız “SKANDAL”a… Anne baba kuzusunu” Asker Ocağına teslim et ve cenazesini şehit olarak karşıla, daha sonra da “Onur kırıcı acılara maruz” bırak.Doğrusu bunu DEVLETE yakıştırmak içinden gelmiyor insanın. Ortada bal gibi Devletin “kusursuz sorumluluğu” söz konusudur. Emanet edilen evladın başına gelenler silah altındayken olmuştur. Ölüm sebebi ne olursa olsun..Her nereden bakarsak bakalım Ali Yüksel olayı “Büyük bir skandaldır”.Acılara acı katmak Devletin görevi olmamalıdır..
Hoşça kalın.. .