Ekonomik kriz, artan terör, işsizlik, dilencileştirilen toplum, hükümetin lakaytsızlığı Şanlıurfa’da ise, Belediye seçimleri, son olarak da; “Anneler günü öncesinde kimliğinin son rakamında 4 rakamı olanlara 500 TL verilecek” yalanı ile banka önünde yaşananlar…

Terör artıyor…

Ekonomik kriz ve dilencilik artıyor…

Kamplaşmalar, kutuplaşmalar, siz-biz tartışmaları artıyor…

Medyadaki döneklikler, satın alınmalar, satılık kalemler,  at gözlüklüler çoğaltılıyor
Kısır döngüde sorunlar çözümleneceğine, kuyuya taş atan deli sayısında artış, birçokları gibi beni de Bakırköy veya Elazığ yolcusu yapacak hale getirecek gibi olmaya başlayınca kendimi kısa sürel ide olsa il dışına atıyorum ama dönüşte görüyorum ki değişen hiçbir şey yok.

Kuyu ve kuyuya taş atanlar rekor üstüne rekor denemeleri yapıyor. 

Hükümet-muhalefet, Ulusal ve yerel medya, bizler  Cem Karaca’nın parçasındaki gibi;  “Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…”

Kirlettik ve kirletiyoruz yaşamı.  Şair Nuri Can’ın “Kirlenen Umutlar”ı bu anlamda bir çok mesaj içeriyor:

        Kirlenen Umutlar

Zaman sararmış yapraklar gibi
Savrulurken hayatın uçurumlarına
Sonsuzluğu avuçluyoruz hep beraber
Tarihin kirli dönencelerinde
Banka cüzdanlarıyla ölçülüyor yaşam
Aşklar, bir gecelik ilişkiler kadar değersiz
Dökülen yapraklar gibi geçersiz dostluklar
Kara bir leke taşıyor yarınına herkes

          Eski incelikler, ilişkiler yok artık
          Unutulmuş sevdalar üşütür yüreğimizi

İçli türküler yakışmıyor artık sesimize
Müzik diye sözsüz sözcükler tıkılıyor kulaklarımıza
Kimse kimseyi anlamıyor
Kimse kimseyi bağışlamıyor
Umutları da kirletiyoruz hep beraber
Kirli bir kefen örerek cesetlerimize
utanarak bakıyoruz geleceğine çocuklarımızın
Gün gelecek