Mehmet Göncü
10 Nisan 2015
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Kıymetli
okuyucularım, yazımın başlığını okuyanlar, kültürlerin harman olduğu, tarihle
yıkanmış bu Şanlı kentin Urfa olduğunu hemen anlamışlardır.
Tarihte
kendi kendini kurtaran şehir olarak ta anılan Urfa’daki bu zafer, ulusal
kurtuluş savaşımıza da bir örnek teşkil etmiş ve moral kaynağı olmuştur.
95
yıl önce meydana gelen bu olayı isterseniz kısaca tarihin penceresinden
izleyerek birlikte hatırlayalım.
Bilindiği
gibi 1918 yılında, Birinci Dünya savaşında müttefiklerimiz yenildiği için,
bizde mağlup olmuş sayıldık. Bu nedenle; 30 Ekim 1918 tarihinde itilaf
devletleri ile Mondros (mütarekesi) Anlaşması yaptık. Bu anlaşmanın 7’nci
maddesi, galip devletlere dolaylı ve yoruma açık bir hak tanıyordu. İşte bu
maddeye dayanarak, 24 Mart 1919 günü öğle vakti Binbaşı Beddy komutasında 650
kişilik İngiliz piyade birliği Urfa’yı işgal etti.
Bu
işgal 7 ay 6 gün sürdü. Bilahare İngilizlerle Fransızlar aralarında bir anlaşma
yaptılar. (15 Eylül 1919 Suriye itilaf namesi) bu anlaşmaya göre, Musul’a
karşılık Urfa, Antep ve Maraş’la, Kilikya’nın bir bölümü Fransızlara bırakıldı.
Bu anlaşma üzerine Fransızlar 30 Ekim 1919 tarihinde 500 kişilik bir birlikle
Urfa’yı işgal ettiler.
Mevcut
yerel idarenin işlerine karışarak cezaevindeki Ermenileri serbest bıraktılar.
Posta haneyi işgal ettiler. şehrin giriş çıkışlarını kontrol altına aldılar.
Resmi dairelere Fransız bayrağı çektiler. Bu tutumları ile kalıcı olduklarını
göstermek istediler. Buna benzer daha bir çok şımarık ve çirkin davranışları
halkın galeyanına sebep oldu. Bu nedenle Urfa ahalisi protestolara başladı.
Şehrin ileri gelenleri de Mustafa Kemal Paşa’nın lideri olduğu Heyeti
Temsiliye’ye, yani Anadolu, Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne telgraflar
çektiler.
Bu
manada; Mustafa Kemal Paşa’nın Urfa’nın kurtuluşundaki yönlendirici emir ve
talimatları çok önemlidir. Bu yönlendirme ve çok boyutlu yardımlarla, Urfa’nın
kahraman halkı, kurtuluş destanını gerçekleştirmişlerdir.
Bu
nedenle, Urfalıların büyük öndere sonsuz minnet ve şükranları vardır.
Kurtuluşun nasıl gerçekleştiğinden de biraz bahsedelim.
7
Şubat 1920 tarihinde Kara köprü de aşiretler toplandı. 8- 9 şubat 1920’de
hareket fiilen başladı. 11 Nisan 1920’de de nihai bir zaferle Urfa kurtuldu. Bu
süre içinde şu yerlerde önemli çatışmalar oldu. Fransızların siyasi komiseri
Saju’nun karargâhı, Mahmut Nedim Konağı taarruzu, Sarı mağara çatışmaları,
şebeke olayı, Külaflı tepesi, Karalokün bağı ve Bediüzzaman karakolu
çatışmaları da bunlardan bazılardır.
Bu
savaşta şehit ve gazi olmuş, şimdi aramızda olmayan ve rahmeti rahmana kavuşmuş
bulunan, tüm atalarımıza minnet ve şükran borcumuz vardır.
O
günleri yaşamış ve 100 Urfa’lıyla Tılfındırdan Akarbaşına kadar hareket
süresince, Fransızların ve Ermenilerin huruca (taarruza) kalkmaları halinde,
onları durdurmak için bekleyen Göncü Kadiriler ailesinden Ramazan oğlu amcam
Hacı ımam Bakır Çavuş, kendisini yüz milisin (çete)’nin başına getiren Belediye
Başkanı Büyük Hacı Mustafa Kamiloğlu’nun talimatıyla, 11 Nisan gününde de,
şehrin mal ve can güvenliği için kent merkezinde kaldıklarını ve göreve devam
ettiklerini bana ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı.
Her
Urfalının ezbere bilmesi gereken ve 12’ler olarak ta tanınan Urfa’nın Kuva-i
Milliye hareketinin önderleri şunlardır.
1-
Belediye Reisi Büyük Hacı Mustafa Hacıkamiloğlu
2-
Eşraftan Mollazâde Hacı Kamil Efendi.
3-
Eşraftan Hacı Kamilzâde Reşit Efendioğlu Küçük Hacı Mustafa
4-
Polis komiseri Mustaffi Arabizade Şakir Efendi
5-
Güllizade Osman Efendi
6-
Tüccar Barutçizâde Hacı İmam Efendi
7-
Eşraftan Şellizade Ali ağa
8-
Tüccar Nebozâde Hacı İmam Efendi
9-
Mülazim Hulusi Efendi
10-
Mülazim Pertev Efendi
11-
Jandarma Çavuş Sofioğlu Hacı Mustafa
12-
Eşraftan Bedir Ağazade Halil ağa
Sevgili
okuyucularım, 11 Nisan Kurtuluş Bayramımızı hep birlikte kutlarken, Allah bir
daha aziz vatanımızı ve güzel Urfamızı düşman işgaline maruz bırakmasın. Bunun
için birlik ve beraberlik içinde çok güçlü olmamız ve çok çalışmamız lazım. Bu kutlu günümüz için çok şiirler ve yazılar
yazılmıştır.
Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok
olması dileğiyle kalın sağlıcakla.