Mehmet Göncü
10 Mayıs 2006
Zaman zaman dünyanın bazı ülkelerinde yaşayan Ermeni Diasporasının kışkırttığı bazı parlamenterlerin sözde ermeni soykırım iddiasıyla, kanunla tarih yazmaya kalkıştıklarını duyarız. Duyarız da sanki ne olur? Biz Türk halkı olarak bu haksız ve saçma iddiaların gerçek olmadığını biliriz. Bu nedenle iddialara hem biraz üzülür, hem de güleriz. Çünkü; bu tarih bilmezlerin gerçeği öğrenme ve araştırma yapmak yerine, sırf ermeni diasporosuna yaranmak ve siyasi rant elde etmek için bu saçmalıkları yaptıkları halkımızın malumudur. Zira; Türkiye Cumhuriyeti devleti, “bütün arşivlerimiz açık gelin inceleyin” diyiyor. Gelmiyorlar, çünkü gelseler saçmaladıklarını, yalanlarını anlayacaklar. Yalnız Türkiye arşivleri değil, Rus arşivlerini ve başka arşivleri de inceleseler gerçeği anlayacaklar. Ama onlar gerçek peşinde değiller. Onlar tarihi olayları çarpıtarak siyasi oyunlar peşindedirler. Bu nedenle kanunla tarih yazmaya kalkıp, çok ama çok gülünç duruma düşüyorlar. Bu gülünçlüklerinden biri de ne yazık ki, son günlerde Fransa da yaşanmaktadır. Fransız sosyalist partisi sözde ermeni soykırım konusunu red eden beyanlara ceza yaptırımı ön gören bir tasarıyı parlementoya sunmuş. 18 Mayıs 2006 tarihinde Fransız parlementosunda görüşülecek bu gülünç yasa tasarısı, umarım aklı başında tarih okumuş ve araştırma yapmış bilgili parlementerler tarafından red edilir. Kaldıki; bu saçma ve gülünç teklif, Fransız parlementosunda kabul görse bile senetonun bu teklifi onaylayacağına inanmıyorum. ınanmıyorum çünkü, bu teklif düşünce ve ifade özgürlüğüne de vurulan bir darbe olur. şiddet içermeyen bütün düşünceler ve ifade özgürlüğü insanoğlunun tabii bir hakkıdır. Bu hak insanlığın büyük mücadeleleri ile elde edilmiştir. Ne acı ki; Fransa 1789 da dünya’ya insan haklarının elde edilmesinde örnek olmuşken, bugün Fransız Sosyalist Partisinin böyle saçma bir yasa tasarısıyla ifade özgürlüğüne sınır getirmek istemesi, evrensel bir hak ihlaline sebep olacaktır. Umarım 18 Mayısta bu yasa tasarısı red edilir ve ermeni diasporasının hevesi de kursağında kalır. Bu manada Yabancı parlementerleri çeşitli şekil ve yöntemlerle kışkırtan Ermeni diasporası; şunu iyi bilmelidir ki, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak Lozan anlaşmasıyla azınlık statüsü kazanan yurttaşlarımızla eskiden olduğu gibi kardeşçe geçinmekteyiz ve 73 milyonluk bir aileyiz. Kimse içimize nifak sokamaz, boşuna uğraşmasınlar.