Mehmet Göncü
29 Aralık 2010
Rahmetli annemin ninesi Hacı Selbi hatuna, kaç yaşında olduğunu sorduğumda, ben henüz Sekiz yaşında idim.
Büyük ninem beni imtihan için iki yirmi, iki otuz cevabını verir ve ardından da; “Sen söyle bakayım, buna göre şimdi ben kaç yaşındayım?” derdi. Ben de el parmaklarımın yardımı ile rakamları hesaplar yüz sayısını bulurdum ve sonuçta da büyük nine tarafından bir avuç kuru üzümle ödüllendirilirdim. Aradan yıllar geçti.
Artık benim de yaşım büyük ninemin tarifindeki hesaplamalara göre, üç yirmi ve bir de ona ulaştı ki, eder yetmiş.
İnsan bu yaşa gelince meğer anlıyormuş taşın sert olduğunu.
Geçen gün evin bahçesinde biraz çalışınca hiç alışık olmadığım bir şekilde başım döndü.
Bu durumdan çok kıymet verdiğim değerli bir Doktor olan arkadaşım ve kadim dostum haberdar olunca; “Ben cerrahım, senin Kalp ve Damar uzmanına görünmek gerekir” dedi.
Ben de hemen ertesi gün Şanlıurfa ipekyol Bulvarı Yasemin Apt. altında icra-i faaliyet gösteren “Özel UKAMER Kalp Dal Merkezi”ne gittim.
Sosyal Güvenlik Kurumu mensuplarına da anlaşma gereği bakan bu özel Kalp Damar Dal Merkezi, tabir caizse, gelişmiş toplumlara özgü bir mükemmellikte olan pırıl pırıl bir merkez..
AK Parti hükümetleri döneminde yaşama geçen SGK üyelerinin Özel Sağlık kuruluşlarından faydalanmaları gerçekten sağlıkta büyük bir reform olmuştur.
Bu nedenle; Cenabı Allah büyük devletimize ve aziz milletimize zeval vermesin. Bu girizgahtan sonra, isterseniz yazımın konu başlığına dönelim. Emekli bir devlet memuru olarak başvurduğum bu merkezde gördüğüm güzellikleri yazmasam kendimi kadir bilmez olarak addedeceğimden dolayı bu yazıyı kaleme aldım. Gördüklerim şöyle idi:
Anılan Merkeze benim gibi gelen her hasta misafirmiş gibi karşılanıyor ve işlemleri güler yüzlü personeller tarafından takip ediliyordu.
En son gelişmiş teknolojik cihazlarla muayene olan hastalara, düzenlenen raporlar muhafaza için bir dosyayla takdim ediliyordu.
Benim de ilkin Kalp grafiğimi çektiler ve sonra da görüntülü bir cihazla kalbimin ahvalini Dr.Ahmet Güneş’le birlikte izledik.
İlk defa teknoloji sayesinde kalbimin çalışmasını gözlerimle seyir ediyordum. Doktor bey bana kalbimin çalışmasını aşama aşama görüntü eşliğinde anlatıyordu. Atar damar, toplardamar, sağ sol kapakçıklar, büyük dolaşım, küçük dolaşım hakkında çok ayrıntılı bilgiler edindim ve kendi kendime şöyle düşündüm. Bir yumruk büyüklüğündeki bu etten mamul olan organımız dur durak demeden bir ömür boyu hep çalışıyor ve bir anne gibi tüm organları öncelikle besliyor ve en son beslenmeyi de kendine ayırıyor.
Öte yandan kalbimiz de beynimiz gibi bir ömür boyu hücre yenilenmesi yapmıyor. Bu demektir ki, kalp hücrelerimiz bazı öğrendikleri bilgileri muhafaza ediyor.
İşte bu vefakar, çalışkan ve sağlam organımızın mucizevi faaliyetleri, bana göre Yüce Allahın varlığına en büyük delil ve bir ispattır.
Bilahare ben koşu bandında efor testinden de geçtim.
Allaha şükür önemli bir sorunumun olmadığı anlaşıldı. Zannederim sürekli yürüyüşümün, sigara ve benzeri kötü alışkanlıklarımın olmaması da rolü bu sonuçta etkili oldu.
Özetle; Böyle güzel ve faydalı bir Sağlık Merkezini ilimize kazandıran tüm ilgilileri ve çalışanlarını yürekten kutluyorum.
Ayrıca, bu güzide kuruluşun çalışkan Müdiresi Sayın Hale Soran’a ve Doktorum Sayın Ahmet Güneş’e de sonsuz teşekkürler ediyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla.