Ömer Elçi
4 Aralık 2008
Polis yazılı yelek giymişler, ellerinde cop Restorana girip müziği kestirip, bazı kişilere tekme atıyorlar şehir eşkiyaları…
Ne olduğunu anlamayanların şaşkınlığında bir kadını saçlarından yakalayıp yerde sürüklemeleri, çığlık atan, korkudan bayılan kadının arabaya atılması, onlarca kişinin sorgusuzluğu, 6 saat boyunca kadına tecavüz filmin konusu…
Rezalet-mahlukatlık…
Hayvan denilse hayvanlara haksızlık, hakaret edilmiş olunur. “Mahlukat” yani “Ne idüğü belirsizler..”
Ne idüğü belirsizler rezilce tecavüz ediliyor, hem de polis yeleği giyerek; emniyet mensuplarını yakalanma anına kadar zan altında bırakarak.
Yaşam boyu korku, yaşam boyu kâbus, yaşam boyu tecavüz utancı, belki de yaşam boyu toplumdan dışlanma, kısacası hiçleşme..
Kadın, erkek dünyasında hiç ve hiçleştiriliyor.
23 Kasım’daki “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günündeki bir kadının taşıdığı pankartta şu sözler dikkat çekiyordu: “Erkekleri sevmek zorunda değiliz”… Kadınlara, erkeklere çok anlamlı mesaj…
*
Dayak yiyen, şiddet gören, aşağılanan, tecavüz edilen, hem kendi hemcinslerince, hem de erkeklerce cinsel varlıktan kurtulamayan kadınların dünya genelinde ve Türkiye’de yaşamı hep şiddet, hep baskı, hep korku.. Hep hiçleşme….
Kadına Yönelik Mücadele Günü’nden bir kaç gün sonra medyaya yansıyan utanç kareleri Türkiye’ye utançtır, erkeklere utançtır, kadınlara saygısızlığın kadını hiç, paçavra cinsel tatmin giderici görmenin rezilliğinden daha rezilliktir.
Ne yazık ki mahlukatçıklar, polise kimlik sorulabileceği ve sorulması gerektiği konusunda toplumsal çekingenliği, yasalardaki boşlukları ve afların bir kaç yılda çıkarıldığını bildiklerinden asker-polis elbisesi giyinmekten çekinmiyorlar.
Polis bir yandan çürük elmaları ayıklamaya çalışıyor, bir yandan da bazı kesimlerin art niyetli yaklaşımlarını, değerlendirmelerini, haksızlığını, ispatlamaya çabalarken; bir yandan da böylesine rezil, adı şerefsiz, namussuz-ruh hastası mahluklarla mücadele ediyor.
Kadın tecavüz sonrası öldürülseydi, failler hemen yakalanmasaydı, Emniyet mensupları günlerce, aylarca eleştirilmez miydi?
Kutluyorum, kutlamak gerek Emniyet teşkilatını…
Amaçlarına, rezilliklerine ulaşmak için polis yeleği diktirme-giyme ahlâksızlığını, küstahlığını gösteren şehir manyaklarını, mahkûkâtları kısa sürede yakaladıkları için Emniyet teşkilâtını kutlamak gerek..
*
Dünya Kadınlar Günü, Sevgililer Günü, Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadele Günü gibi günler göstermelik olarak kutlanırsa; Kadınlar, kadınlara yönelik yanlışlıkları yüzbinleşerek protesto etmezse-Kadın kadını ezmezse veya bir başka şekliyle kadın kadının akrebi olmazsa, kadınlara yönelik şiddet-taciz-tecavüz azalır ve zamanla belki de hiç olmayabilir.
Kadın şiddet görüyor-Kadın tecavüze uğruyor-ya toplumdan dışlanıyor-ya intihar ettiriliyor veya öldürülüp, intihar süsü veriliyor-veya cinayete kurban gidiyor.
*
Şanlıurfa’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele konusunda çok aktif olan kadın derneklerimiz var. Başarılı çalışmalarını takip ediyor, kendilerini kutluyorum.
*
Hayata kadın olarak gelmek ayrı sorun-kadın olarak erkeklerle aynı haklara sahip olunduğunun mücadelesini vermek ayrı sorun. Kadının kendini birey görememesi veya görmek istememesi başlı başına sorun…