Kadın-erkek, çoluk-çocuk herkes maçta.

Çiftçisi, avukatı, kasabı, doktoru, memuru, işçisi, mühendisi hep bir ağızdan tezahürat yapıyor Ceylanlar için. Tüm sıfatlar stadın kapısında bırakılmış , tek gaye Urfaspor.

*          *         *

Tutuk başlıyor maça Urfaspor.

Kağıt üzerinde Çorum grubun en zayıf takımlarından ama oynadıkları futbol hiç öyle değil.

Sert oyunlarına göz yuman maçın hakemini de arkalarına alıp adeta nefes aldırmıyorlar Urfaspor’a; sahanın her yerinde pres.

Urfaspor bunaldıkça bunalıyor, taraftarın keyfi kaçıyor !

*         *          *

Maçın hakemi abuk kararlarıyla  damga vuruyor maçın ilk 25 dakikasına.

Çorum’un sert oyununa inanılmaz bir müsamaha gösteriyor.

Daha 6. dakikada yüzde yüz değil, yüzde 1 milyon penaltı olan pozisyonumuzu göz göre göre es geçiyor. Verilmeyen kırmızı kat da cabası.

Bütün ikili mücadelelerde taktir haklarını Çorum lehine kullanıyor.

Karşılaşma 0-0 seyrederken Çorum Kalecisi Hüseyin bir autu neredeyse 2,5 senede kullanıyor ancak tek bir ihtar dahi yok.

İlhan’a öyle bir sarı kart gösteriyor ki, Urfa-Rize savaşı çıkartabilir.

Umutsuzluk hakim oluyor neredeyse tüm stada ancak tam da o esnada sahneye Taylan çıkıyor. Öyle güzel bir gol atıyor ki 20 bin taraftar aynı anda derin bir soluk alıyor, GAP  Arena bir karnaval alanına dönüşüyor.

2 dakika sonra hakemin “lütfen” verdiği penaltıyı Murat Özkan gole çeviriyor ama gol sevinci kursağımızda kalıyor. Murat golün sevincini yaşayamadan sakatlanıyor.
İlk yarı 2-0’la kapanıyor.

*          *         *

Kötü değil çok kötü başlıyor Urfaspor ikinci yarıya.

Urfaspor geriye yaslandıkça yaslanıyor, Çorumspor geldikçe geliyor Urfaspor’un üzerine.

Tribünler sessizliğe gömülüyor.

Şahan Hoca’nın takımı ileriye çıkarması lazım ama  hiç  oralı değil.

Gol geliyorum diye bağırıyor !

Geliyor da.

Urfaspor 3’ü bulup rahatlayacağına, golü yiyip “kabir azabı” çekmeye başlıyor.

Son 15 dakika nefesimiz kesiliyor. Bir kaza golü her şeyi berbat edecek.

Neyse ki korkulan olmuyor.

2-1 sona eriyor 90 dakika.