Seçimin hemen akabinde, sayın Fakıbaba kurduğu ekibi ile birlikte, basın ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile, o tarihte kent içinde bir gezi düzenlemişti. O gün objektiflere yansıyan görüntüleri hep birlikte izlemiş ve hafızalarımıza kayıt etmiştik.

O günden bugüne zaman su gibi akmış aradan tam 3 yıl geçmişti. Bu kez sayın Fakıbaba, başkan yardımcıları Sayın Mustafa Aydın ve sayın Feyzi Yücetepe ile birlikte birim amir ve müdürleriyle, kent merkezinde bir gezi daha düzenlendi. Biz davetliler 30 Mart 2007 tarihinde hemen hemen tüm şehri gezdik.

Yapılanları ve yapılmakta olanlarla 2007 ve 2008’te planlanan işleri yerinde gördük, hepimiz bu olumlu durum karşısında hem sevindik ve hem de biraz heyecanlandık.

Karşımızda çağdaş, uygar ve ter temiz yaşanabilinir bir kent duruyordu.

Lale, karanfil ve menekşelerle süslü kavşaklar, pırıl pırıl, cadde ve sokaklar insanlarla doluydu. şehrin gecekondu semtleri tamamen kilit taşlarla döşenmiş, susuz, yolsuz hiçbir semt kalmamıştı. 35 kilometre döşenen drenaj kanalları ile şehir sel baskınlarından tamamen kurtulmuştu. Park ve bahçelerin sayısı ve kalitesi çok artmıştı.

Yeni çevre ve tali yollar açılmıştı. Trafiği rahatlatacak köprülü kavşaklar faaliyete geçmişti. Arıtma su şebekesi alt yapı çalışmaları tamamlanmış, 24 saat kesintisiz her semte temiz pırıl, pırıl su veriliyordu.

Keza; kanalizasyon çalışmaları tamamlanmış, atık su arıtma tesisi faaliyete geçmek üzereydi. En sevindirici olay ise, paşa bağındaki sebze ve meyve bahçeleri artık temiz baraj suyu ile sulanmaya başlanmış olmasıydı.

Kaldırımlar genişletilmiş, refujlerle birlikte kent dokusuna uygun bitkilerle ağaçlandırılmıştı. Ağaçlar peryodik olarak sulanıyor ve bakımları eksiksiz yapılıyordu.

Öte yandan sosyal ve kültürel faaliyetler ve kent bilinci eğitsel çalışmaları hızla devam ediyordu.

ısteyen herkese müzik, resim ve tiyatro uygulamalı dersleri ücretsiz olarak sunuluyordu.

Yoksullukla ve işsizlikle mücadele bağlamında mikro kredi, gıda bank, ücretsiz ilaç faaliyetleri diğer illere örnek olacak şekilde yürütülüyordu.

Sayamadığım daha bir çok güzellik karşısında adeta büyülendik. Çünkü az zamanda çok işler dürüst ve şeffaf bir şekilde başarılmıştı.

Başkan konuşmasında, çalışmalarının ve başardıklarının henüz yüzde 55’ini tamamlayabildiklerini daha çok çok işlerinin ve eksikliklerinin olduğunu belirtirken, halktan ve basından “lütfen eksikliklerimizi, aksaklıklarımızı bize bildirin, çok mutlu oluruz” diyordu.

Örneğin kentin iyi olmayan ulaşım sorununun farkında olduğunu, bu hususta çok boyutlu çalışmalar yaptıklarını anlatırken bu konuda; “iyi niyetli ve yapıcı tenkit ve eleştirilerinizi bekliyorum” diyordu.

Alınan onüç yeni otobüsün hemen hizmete girdiğini söyleyen başkan, ayrıca engelliler, gezici sağlık polikliniği ve turizm hizmetine sunulan üç aracında bu işler için ayrıldığını sevinçle belirtiyordu.

Ben şahsen başkanın insan odaklı bir Urfa sevdalısı olduğuna yürekten inanıyorum. Zaten görünen köye de kılavuz istemez.

Dikkat ettim. Başkanın Urfa için konuşurken, yüreğindeki samimi sevgi ve heyecanı, gülücükler şeklinde yüzüne yansıyordu, bu konumu ile de işine aşık bir başkan profili çiziyordu.

Ayrıca, Başkan Fakıbaba 2 Nisan 2007 tarihinde tüm başkan yardımcılarımızın katılımıyla Dsı konferans salonunda belediyemizin 3 yıllık icraatlarını katılımcılara ve Güneydoğu televizyonu aracılığıyla kamuoyuna anlatırken, yukarıda bahsettiğim konuları daha ayrıntılı olarak slayt gösterisi eşliğinde açık ve net bir şekilde izah ediyordu.

Panele katılanların konuşmalarıyla Urfa’nın sorunları ve geleceği, nezih bir şekilde ortaya konuldu. Tasarımlar ve gerçekleşmesini istediğimiz güzelliklerin yapılması temenni edildi.

Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.