İbrahim Halil Okuyan
4 Mayıs 2006
ıran-Irak Savaşında Irak’ı destekleyen ve 8 yıl boyunca Saddam’ı kışkırtarak iki ıslâm ülkesini zayıflamanın son noktasına getiren Amerika Birleşik Devletleri sonraki yıllarda hazırlanmış bir lokma gibi Irak’ı yedi. şimdi aklınca sıra ıran’a gelmiş gibi davranıyor ve Onu yemenin yollarını arıyor. ıran, Irak gibi bir diktatörlükle idare edilmediği için şanslı. Yani başlarında Saddam gibi bir ahmak hiçbir zaman olmadı. Ayrıca 8 yıl süren savaştan kendine göre ders çıkarmasını bildi. ABD’nin niyetini de bildiği için savaş hazırlıklarını, askerini komandosunu eğitimsiz bırakmadı. ABD ve Onun Ortadoğudaki en gözde müttefiki ısrail’in sarıldığı silâhlara da sahip olmak için ıran çalışmalarını devam ettiriyor. 2005 ten itibaren ıran’ın “Nükleer Çalışmaları” başta ABD, ısrail olmak üzere Batılı Ülkeleri rahatsız etmeğe başladı. şerde müttefik olan bu ülkeler ıran’ı diplomatik yollarla ve kısmen de tehditvari tavırlarla bu çalışmalardan alıkoymaya gayret gösterdiler. şimdilik ıran yetkilileri bu tavırlara karşı direniyorlar. “Bizim kimseye saldırmağa niyetimiz yok, Dinimiz adam öldürmeği haram kılmıştır” diyorlar. “Nükleer enerji” ıran’ın geleceği için lâzımdır.” savını ileri sürüyorlar. ıran, bir Cumhuriyet ülkesi ve elbette içişlerinde serbesttir. Kimseye zarar vermediği sürece her türlü çalışmayı yapabilir. Ama ıran iyi niyetini göstermek için komşularına, ıslâm ülkelerine ve Batılı ülkelere; “Gelin çalışmalarımızı görün, hatta isterseniz birlikte çalışalım. Bizdeki ilim kapıları açıktır. Biz çalışmalarımızı Uluslararası anlaşmalara bağlı olarak NPT çerçevesinde yapıyoruz. Ama nahoş baskılara boyun eğecek de değiliz..” diyerek kimlikli bir Devlet olmanın direnişi içerisinde gerekli çalışmalarını sürdürüyorlar. Fakat “Suyumu bulandırıyorsun” diyen kurdun mantığında yaşayan ABD bu lâflardan anlamıyor. Kendine ve Irak lokmasındaki ortaklarına güvenerek uyumsuzluğunu sürdürüyor. Bu sıkıntıda yine esas zararı yaşayan ve yaşayacak olan Irak’ta olduğu gibi- Türkiye yine ağır ekonomik kayıplar bizi bulacak. Yine terör etrafımızı saracak… ABD bildiği yolda ilerliyor. Irak, ıran, Suriye… Derken gündeme Türkiye gelecek ve Ortadoğu Amerika’nın güdümüne girecek.. ABD’nin görünen ve algılanan plânı böyle… Ama bir de Yaradan’ın ilâhi planı var ki, buna hiç kimsenin gücü yetmez. Kim derdi ki, ABD adı duyulmamış (El Kaide) bir terörle bu kadar korkak ve yılgın hale gelecek? Sonra Irak’ta elde edilen başarı(!) eğer başarı ise.. ıran’da da sağlanacak mı?.. Suriye Onun düşündüğü ölçüde “tatlı lokma” olacak mı?..” Türkiye’ye sıra geldiğinde Beyaz Saray, Pentagon ABD’nin başına yıkılmayacak mı? Bir göktaşı veya başka bir gazap orayı alt-üst etmeyecek mi? ABD’nin Ortadoğu plânları bazı yerleri götürürken, kendisi de usul usul gidiyor; farkında değil.. Bugün dünyada ABD’ye iyi güzel bakan kaç devlet, kaç millet ve kaç insan kaldı acaba?..