Ömer Elçi
19 Mayıs 2008
Başbakan Erdoğan son zamanlarda “Eşek ölür semer kalır, yiğit ölür eseri kalır “ demeyi alışkanlık edindi.
Eşek, semer; yiğit ve eser…
Merak edilen ve herkesin birbirine sorduğu son 5,5 yılda AKP hükümetinin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güçlülüğü ve sürekliliğini simgeleyecek kaç eseri olmuştur?
Merak edilen ve yine herkesin birbirine sorduğu: şanlıurfa AKP Milletvekilleri 2 dönemdir ki şanlıurfa’ya kaç eser kazandırmışlardır?
*
“Ekonomi küreselleşti. Devletin yatırımcılığı olmamalı, Tüm dünya devletleri özelleşiyor” diyenler olabilir ama dünyada hiçbir devlet AKP Hükümeti gibi devlete ait ne varsa haraç mezat satma yoluna gitmedi.
Başbakanın yiğitlik anlayışı devleti oluşturan eserleri satma anlayışına dayanıyorsa bu Türkiye’nin geleceği açısından ileriki yıllarda çok büyük sorunlar oluşturacaktır…
ıç ve dış güvenliğimizi, gündeki ve gelecekteki ekonomik özgürlüğümüzü yabancı ülkelere ve bilinçaltı yönetim modeline geçme planlamalarını profesyonelce yapanlara peşkeş çekmek AKP hükümetinin Türkiye’ye en kalıcı ve sonu belirsiz eseridir.
ıktidara gelir gelmez medya kuruluşlarını satın aldırtarak göbeğini, sağ eliyle sol kulağını, sol eliyle sağ kulağını çoğunluğu ise neresini kaşıyacağını şaşırmış; ortalama Türk insanını halen uyutmaya devam etme başarısını sürdürmektedir.
Ekonominin can çekişmesi, esnafın sinek avlamaya başlaması, işsiz sayısının %15lere ulaşması; dilenci bir toplumun oluşturulması ve rüşvetin, yolsuzlukların, tarikatlaşmaların, çeteleşmelerin sınırsızlığı eserleridir…
Kendi kendini besleyebilen 10 ülkeden biri olan Türkiye’de tarımın iflas etmiş olması ve kuraklığa seyirci kalınması eserlerdir…
Türkiye’yi sözel olarak yönetme çabası ve her oluşumu dine bağlama; kurumları hasım gösterme yanlışlığı, kadrolaşma eserleridir…
Türkiye’yi uyutma ve sözel yönetim; devleti devletlilikten uzaklaştırma eserleridir…
*
Başbakan Erdoğan’ın “GAP 5 tamamlanacak ve 15 Milyar Dolar hazır” demesi , görünen o ki şimdilik masaldan başka bir şey değildir.
şanlıurfa’da AKP iktidara geldiğinde 350 bin hektarlık alan sulanmakta idi. 6 yıla yakın iktidarlık dönemlerinde ise sulanması gereken 500 bin hektarlık alan için en ufak bir oluşum, ilerleme söz konusu olmamıştır.
Suruç Ovasındaki köylerin susuzluk nedeniyle boşalmaya başladığı 10 yıldır ki söyleniyordu. AKP seyretti, milletvekilleri seyretti. Ramazan Başak şimdi Suruç Sulama Projesinin 2008 yılında ihaleye çıkarılacağını söylüyor.
Yumurta düşüyor, kırılıyor ve esersiz hükümetin esersiz vekilleri “aha eserimiz” diyor…
Gel de gülme…
Siverek- Hilvan ve Bozova 2. Pompaj Sulama Projelerinde ise şimdilik hiçbir ilerleme söz konusu değil. ılerleme, girişim ve planlama yok. Çünkü kaynak yok…
Söz konusu alanlarda yıllar içinde köyler boşalırsa kimse şaşırmasın. Sözel eserli hükümetin uyuyan ve uyutulan sevgili seçmenleri teşriflerde çepik çalmaya devam ettikçe 5 yıl içinde Suruçlaşacaklar…
GAP yatırımları için 2008 yılı ödeneği olan 2.4 Milyar YTL kaynağın ise yerel yönetim seçimlerinde kömür olarak, pirinç olarak veya dilenci paketi olarak dağıtılıp dağıtılmayacağı söylentisini ise hep birlikte göreceğiz.
Türkiye genellemesinde ve şanlıurfa gerçeğinde yiğitlikte sözel, eserde sözel…
“Eşek ölür semer kalır, yiğit ölür eseri kalır” deyimi hoş bir söz. Dünyada ve haliyle Türkiye’de eşeklerin çok olduğunu, semerlerin sıpalara kaldığı biliniyor da; dünya genelinde yiğit denecek yiğit olup olmadığını herkes birbirine daha sıkça soruyor…