Mehmet Göncü
20 Kasım 2008
Bilindiği gibi bütün canlılar; doğar, büyür, ürer ve yaşlanıp ölürler.
Nitekim Bu tabiat yasası dünya kurulduğundan beri aksaksız bir şekilde devam etmektedir. Bu sistemin sürekliliğini sağlayabilmek içinse, tüm canlıların beslenmesi gerekmektedir. Bu olay, canlıların eko sistem içerisinde kurdukları beslenme zinciri ile biri birilerine yaşam enerjilerini aktarma şeklinde olmaktadır. Otun ete, etin de tekrar ota dönüşmesinin basit anlatımdaki örnekte olduğu gibi…
İnsan da tüm canlılar gibi bu doğal döngüden ve beslenme olgusundan soyutlanamaz. Çünkü o da canlı bir varlıktır ve tabiatın asli ve şaşmaz bir parçasıdır.
İşte bu tabiat olayındaki döngüyü incelediğimizde canlıların birincil öncelik olarak beslenmeye muhtaç olduklarını görürüz.
İnsan ise, şuurlu, yani düşündüğünü düşünebilen lider bir canlı olduğu için, beslenmenin dışında onun kadar önemli olan saygı görmeye de muhtaçtır. Saygı görebilmenin temel koşulu ise saygı göstermekle ancak mümkün olabilmektedir.
Saygı ve sevgiyi alıp verebilmek içinse kişinin genel ve özel öğrenimi, çevre ve aile eğitimi, kalıtım ve sağlık koşullarının meydana getirdiği, uygarlaşma ölçüsü ile mümkün olabilmektedir.
Demek ki insan denilen canlı uygarlaştığı ölçü kadar saygı ve sevgi görür ve gösterir. Bu güzel olgunun dışında ilkelce davranan kişiler ise yalnız et ve kemikten ibaret birer mahlûk olarak ömürlerini tamamlarlar. Bu gibilerin, beslenmenin dışında, yalnız insana özgü olan sevgi ve saygıya da ihtiyaçları yoktur.
Bu günkü yazımı da bitirirken, konu ile ilgili Mevlana’nın ve büyük Ozan Yunus’un pırlanta kadar kıymetli veciz sözlerini değerli yorumlarınıza arz ediyorum:
Sen sana ne sanırsan
Ayruğa da onu san
Dört kitabın manası
Budur eğer var ise
Yunus Emre
Yani; kendine ne istiyorsan, başkasına da onu iste. Eğer inanıyorsan dört kitabın özeti budur.
Ey bırader tu – heman endişeyi
Ma bekayet üstü hani ri şeyi
Mevlana
Yani; Ey kardeş.. Eğer sen düşünüyorsan, yani düşüncen seni uygarlaştırma boyutuna eriştirmişse o zaman sen insansın. Çünkü et ve kemik olmanın dışında, sana değer kazandıran tek şey ise uygarlaşma yolundaki düşüncendir. Ve bu düşünceni davranışa dönüştürme halindir.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…