Sor: Kişi başına milli gelirimiz ne?  Dış borcumuz, gayri safi milli hâsıla,  bütçe açığı ne kadar?
Mööö bir bakış…
Ama şunu sor; hemen cevap versin.
Avşarzadelerin kızı Hülya’nın, Sayan’ların Seda’sının, demokrat devrimci Erdoğanların gelini; Gülben Ergen’i sor?
Hangi marka pet kullandıklarını bilirler? Bebekleri için tabi…
Selülitlerinden ne haber?
ıyidir pütür pütür. Harran kümbet evleri gibi…
ıbo-Bülo’suylu barıştı mı? 
“He… Çok şükür, barıştı”.
Bülo kimle evlendi? Kaynanası “Ahmet hanıma” ne aldı? Kayın babası “Leyla Bey” nasıllar(!)?
Bey-bay kavramını şaşırdık!
Fener hangi Brezilyalıyı transfer etti… Beşiktaş’ın antrenörü kim… Galatasaray’ın borcu ne kadar… Takımların bütçesi ne?
Bütün bu sorulara yanlış veya doğru cevap verecek bir birikimi vardır.
Paparazzi kültürü ile beslenen azımsanmayacak bir apolitik kitle geliyor.
En üstteki bellek organıyla, ortadaki elek organından başka bir şey düşünmeyen…
Sadece genel başkanı yakışıklı diye…
Sadece babadan miras parti diye…
Soyut kurguların peşine takılan, vaat edilen toz pembe yalanlara inanmadığı halde hayalperestlerin peşinde pasif ama kararlı yürüyen; putperestler…
Demokrasi gereği Magazin kölesi bu kitle de oy kullanacak…
Kentli kılığına girmiş, TV ile yıllar önce tanışmış,  bilgisayarı sadece çet takasında arkadaş bulmak veya striptiz yapmak amacıyla kullanan, makyaj tazeleyen kadınlar… metroseksüel bakımlı erkekler….
Kısaca Futbol ve selülit takımında yer alan güruhları görmemezlikten geliriz.   
Onlar ki; bir önceki Cumhurbaşkanının veya Başbakanın adını bilmezler… Onlar için seçimdeki en iyi kıstas ABD’yi dolandıran adamı seçmektir.
Dünyanın en büyüğünü dolandıran, en iyi yönetendir: “mantıksızlığı.”
Ne yazık ki bilinç seviyesini yükseklerde gördüğümüz metropol kentlerimizden biri “güruh takımı mantıksızlığını” iktidar yapacak çoğunlukta.  Bu metropol kentte cumhuru seçin deseniz: En büyük dolandırıcıyı seçecek…
Alternatifi olmayan, köyde oy kullanmak için herifinin emrini, herifi ise ağasının, ağası ise aşiret reisinin emrini bekleyen: Feodalizm mengenesinden kurtulamamış… Yılda bir-iki kez anca şehir yüzü görmüş…
On yıllık bir televizyon geçmişi olan ali okulundan mezun, çoğunun okur-yazar olmadığı… Göbekten köye bağlı… Köy dışındaki hayata uyumu  yıllar alacak olan köylü aşiret mensubundan “özgür iradesi”nin sandığa yansımasını bekleriz…
Hür ırade ne yana düşer usta:
Toprağından başka yol yordam bilmeyen köylüye mi?
Selülitlerin takımına mı?