Yerel seçimler ve sonrasındaki genel seçimler nedeniyle atanmışların, seçilmişlerin yöre sakinlerinin vurdumduymazlığı, nemelazımcılığının sürmesi hali devam ederse görünen o ki Harran tamamen katledilmiş olacak.

Yurdum insanı “Adım Hıdır, yaptığım budır” der, yetkililerin, sorumluların pasifliğini-tavizkârlığını gördükçe.. Ki 2008’e gelene kadar ki Harran, görür görmezlerin, duyar duymazların utancıdır.

Şanlıurfa’da 40’tan fazla Sivil Toplum Kuruluşunun bir araya gelmiş olması, Harran rezaletinin, utancının, kaçak yapılaşmaların durdurulması ve sonrasında yıkılması için makamları göreve davet etmesi ne kadar sevindirici ise; toplantıyı siyasi toplantı olacak endişesiyle etkilemeye sabote etmeye çalışan (telefon açma vs.) Bazı sayın Milletvekillerinin girişimleri de o kadar üzüntü vericidir. Şanlıurfa tarihinde her zaman anımsanabilecek ayrı bir kara lekedir.
     
                  *        *         *
Harran’ı ilk kez 1986 yılında gezmiş, 2002 yılından itibarense kaç kez köşemde tarihsel dokunun tahribini, tarihsel dokuya ihaneti irdelemiştim. Harran Belediye Başkanlığına da 2 kez mektupla gözlemlerimi, önerilerimi ilettim.
Ne yazık ki tahribat, pislik daha fazla alana yayılmış durumda…

Sayın Yrd.Doç.Dr.Cihat Kürkçüoğlu’nun slayt gösterisi , “Keşke daha aktif olabilseydim-olabilseydik” gel-gitlerini Sivil Toplum Kuruluşları temsilcilerine yaşatırken,  Harran’ın geleceği açısından yeni bir sayfa açılmıştır.

“Harran Yok Olmasın” Sivil Girişimine daha fazla STK ve bireylerin destek olması, zaman diliminde defalarca bir araya gelerek planlama yapıp, çalışma grupları, projeler oluşturması, makamları harekete geçirmekten yılmamasıyla Harran tarihsel dokusunu koruyabilir.