Köşe Yazısı

HACI BU İSOT ÇOK ACI

Bu gün isotu yüreğimde közledim

Tırnaklı ekmeğime biraz küncü ekledim

Arada bir kürekle sağ sola çevirip. isotların yanmasını önledim.

Meyve sandığının üstüne  bir gazete parçası açtım.

Üzerine Isotları bir bir sıraladım.

Biraz beyaz peynir aldıktan sonra, yanına bir de çay demledim.

Ooohh deymeyin keyfime!

İsotlar hamsi gibi görünüyor.

Hava çok soğuk.

Tırnaklı ekmekten dumanlar yükseliyor.

Arkadaşımı çağırdım

Soğuktan iki avucunun içini bir birine sürterek oturdu sofraya.

İsotları büyük bir özenle koyduk sıcak tırnaklı ekmeklerin arasına.

Biraz da peynir yoldaş ettik ona.

Ohh. Hadi yapıştır.

Üzerine çek sıcak çayı.

İsot acı, çay sıcak,  tırnaklı ekmek sıcak.

Daha ne olsun?

Şimdi yıkılsın karşımızda bütün tırşikçiler.

Bir insan acıdan ancak bu kadar zevk alır.

Ama her insan alır mı bilemem?

Arkadaşım arada bir isotları ağzına hamsi gibi götürüyor

Götürrr dedim. Götürrr baboşş.

Ağzı yanınca da; “Ama hacı bu isot çok acı.”diyor

Tabi ki acı olacak dostum.

Acısı olmayanın gerçeği olur mu hiç.

Hem büyüklerimiz boşuna mı demişler; “Kahvaltıda isotu acı çıkmayanın  o gün işi rast gitmez.” diye

Arkadaşım basıyor kahkahayı.

Gülmekten göbeği oynuyor.

Kaç kişi acıyla neşelenir bilmem ama

Bizimkisi de acıyla gelen bir neşe işte.

Tabi arkadaşım bu arada bana laf atmayı da ihmal etmiyor;

 “Amma da isotçusun.” diyor

Ben de ona sen şükret ki tırşikçi değilim diyorum.

Memleket zaten tirşikçiden geçilmiyor.

Zaten Urfa bu tırşikçilerin yüzünden adam oluyor.

Varsın biz de isotçu olalım.

Olmaz mı ?

Olur…

 Olmazsa bir numara küçüğünü yada büyüğünü veririz.

Ama yine de tırşikçi olmayız.

Vesselam…

2.187 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir