İbrahim Halil Okuyan
18 Aralık 2006
1963 yılında yapılan arkeolojik bir yüzey araştırması ile gündem’e gelen Göbeklitepe’ye 1995 yılına kadar çeşitli derecelerde bilimsel nazarlarla bakıldı. Daha önceki başka kazıların fevkinde birşey bulunmayacağı sanıldı. O yıllarda birkaç makale yayınlanması ile iktifa edildi. Ancak, olumlu bir hazırlık safhasından sonra 1995 yılında Göbeklitepe Bilimsel Kazıları Başkanı, Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü’nde görevli Arkeolog Doç. Dr. Klaus Schmid’in sorumluluğuna verilip çalışmalar gelişmeğe başlayınca Göbeklitepe de varlığını göstermeğe başladı. Çalışmaların başlangıcından 10 yıl kadar sonra Göbeklitepe’ye ilgi iyice arttı. Anadolu’da ve Avrupa’da, neolitik çağ’ın bu yerleşim alanını bilmeyen kalmadı. Bütün dinlerce hayal edilen Cennetin geçmişte yeryüzünde de bulunduğu Peygamber Adem aleyhisselâm babamızla Havva anamızın Fıratla Dicle arasındaki bu mukaddes topraklarda yaşadığı tezleri ileri sürüldü ve ciddi, inanılır Der Spiegel gibi Avrupa Dergileri konu ile ilgili yayınlar yaptılar, makaleler yayınladılar. Göbeklitepe’yi Urfa’nın eski ve kıymetli bir “Çeyiz Sandığı”na benzeten Yazı ışleri Müdürümüz Sayın Ebru Okutan bu kıymetli Hazinenin başında görevli bulunan Arkeolog Doç. Dr. Klaus Schmidt’i ziyaret ederek Göbeklitepe’nin sırlarını öğrenmek için, röportaj maksadıyla gitti. Röportajın 23 Kasım 2006 tarihli Gazetemizde yayınlanması ile biz de bu bilgilere ortak olduk, yeni şeyler öğrendik. Göbeklitepe tarihin ve Urfa’nın bağrında yaşayan bir inanç ve sanat abidesi. Onbirbin küsûr yıl öncenin insanları burada toplanmış, dünyada bir Cennet hayatı yaşamış, o çağa göre önemli eserler bırakıp gitmişler. Keşf’edildiği kadarı ile bile dünyanın dikkatini toplamağı başarmış sürprizlerle dolu zengin bir dünya… Buraya yapılan “Cennet” benzetmesi dünya için yersiz veya mübalağlı değil. Bünyesindeki eşsiz tarihi bulguların yanısıra Göbeklitepe’nin bulunduğu çevre de bir huzur beldesi. Özel karakterini oluşturan eşsiz doğal ve bakir görünüm varlığını onbirbin küsûr yıl boyunca koruyabilmiş, dünyadaki nadir rastlanan yerlerden birisidir. 2007 yılının Göbeklitepe için ayrı bir özelliği ve güzelliği olacak. Almanya’nın Karlsruhe şehrindeki Baden Eyalet Müzesinde açılacak ve 20 Ocak- 17 Haziran tarihleri arasında ziyaret edilebilecek “Anadolu’nun 12 bin Yılı” konulu Sergi Göbeklitepe gibi Anadolu’da yer alan Çatal höyük ve benzeri tarihi alanları da kapsayacak ve Türk Turizm’ine önemli katkıları olacaktır. Bugüne kadar ancak dörtte biri tamamlanmış olan Göbeklitepe kazılarının tamamına ermesi için belki uzun yıllar gerekecektir. ışin bitmesi sağlıklı bilimsel sonuçlarla sergilere, yayınlara, müzelere yerleşmesi yanında bir idealimiz de “UNESCO Kültür Mirası Listesi”ne girebilmesidir. ışte Almanya’daki Karlsruhe Sergisi; “Anadolu’nun 12 bin Yılı” bu UNESCO kapısının açılmasında da önemli bir etken olacaktır. Türkiye Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ile Alman Bilim adamlarının müştereken oluşturacağı bu Sergide esas eserlerin birebir kopyaları kullanılacak, ziyaretçilere yeterli fikirleri vermiş olacaktır. Bulunduğu yerleri görmek için de turistler buraları ziyaret etmeğe geleceklerdir. Eserlerin bir tekine arkeolojik kazılar marifetiyle Ülkelerindeki topraklarda sahip olmak isteyen dünya bu nimetlerden mahrumdurlar. Biz Ülkemizin her bakımdan kıymetini bilmeli, maddi ve manevi değerlerimizi korumalıyız. Göbeklitepe’nin turizm nemalarının çoğalması için daha çok zaman ve çalışma lâzımdır. Ülkemizin olduğu kadar dünyanın da kültür mirası sayılan insanlığın bu eserlerinin tam mânâsıyla meydana çıkması ve korunması için insanlık ve Ülkemiz görevlileri hiçbir fedakârlıktan kaçınmamalı ve birbirilerine yardımcı olmakta anlayış ve azim göstermelidirler. Neticede neolitik çağın bu eserleri bir insanlık ve dünya mirasıdır. Bunu böyle bilmeli, özellikle Urfa’daki görevliler, başta Sayın Valimiz Yusuf Yavaşcan olmak üzere Göbeklitepe’nin ihyası için ellerinden gelen her türlü imkânı kullanmalıdırlar. Zaten bundan şüphemiz de yoktur. Göbeklitepe’nin sırları aydınlandıkça herşey daha iyi anlaşılacaktır. Hizmet verenlere teşekkür ediyor başarılar diliyoruz.