Nejat Karagöz
13 Mayıs 2015
“Sene 1976. Ben, Ankara’da Yüksek Öğretmen Okulu Müdürüyüm… Orada
bakanlıkla ilişkilerimiz iyi, her bakımdan faydalı olmaya çalışıyoruz. Bir gün
odamın kapısı açıldı, orta yaşlı bir adam girdi içeriye, selam verdi, oturttum
kendisini.
“Benim ismim Vahit.” dedi (Soyadını şimdi hatırlamıyorum)
“Evet, Vahit Bey?” dedim
“Bakanlık beni örgün yüksek öğretim dairesi başkanı olarak atadı. Beni
de size gönderdi. Burada bana bir oda vereceksiniz, masa sandalye falan
vereceksiniz…”
“Peki, siz ne işle meşgulsünüz, ne yapacaksınız?”
“Türkiye’de Meslek Yüksek Okulları açıyoruz.” dedi.
“Kaç yerde açıyorsunuz?”
“Yirmi yerde açıyoruz”
“Listenize bakabilir miyim?” dedim ve baktım. Birçok vilayetler var,
bazı vilayetlerin de kazaları var, yani kazalarda bile açılıyor. Baktım, Urfa
diye bir şey yok
“Müdür Bey…” dedi “Biz oraya idareci bulamayız!”
“İdareci bulamazsanız, ben giderim.” dedim.
“Siz bu kadar imkânı bırakıp gider misiniz?” dedi
“Evet, giderim.” dedim.
“Peki, o zaman biz de uğraşırız.” Dedi. (…)
“Kalktım Urfa’ya geldim. Ne okul var, ne
hademe var, hiçbir şey yok; bir müdür, bir mühür…” diye anlatırdı anılarında geçtiğimiz
günlerde aramızdan ayrılan rahmetli Mehmet Salih Önen Hoca.
Ben de bu eğitim gönüllüsü, pek çoğumuzun tanımadığı bu yüce gönüllü
insanın, makamını, koltuğunu bırakıp 1970’lerin Urfa’sına gelip açtığı, o
zamanki adıyla “Gıda Teknolojileri Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olmuş
binlerce insandan biriyim.
Şu anda isimleri memleketin her köşesindeki tabelalarda yer alan ve pek
çoğumuzun, adını öldüğünden sonra duyduğu badem gözlü sendikacılardan, yerli
yabancı bir sürü siyasetçiden çok daha fazla emeği ve hizmeti bulunan bu zatın
adının bir bulvara, bir meydana, bir hastaneye verilmesi gerekmez miydi?
Urfalılar olarak bu zata şu kadarcık da bir borcumuz olmaz mı bizim?
Urfalı olarak bizlerin dile getirmeyi akıl edemediği, bu memleketi
yönettiğini sananların ise belki de bilerek göz ardı ettikleri bu
değerlerimizin unutulup gitmesi acıdır, gerçekten acıdır…
Buradan Büyükşehir belediyesine, Karaköprü, Haliliye, Eyyubiye
belediyelerine seslenmek istiyorum. Kendi değerlerimizi yaşatmak, onların
bizlere kazandırmaya çalıştığı ilmin, irfanın bir şükranesi olarak en azından
yeni açılan caddelerden birine (Bu Atatürk Bulvarının hemen altındaki 146.
Sokak olabilir pekâlâ) Mehmet Salih ÖNEN hocamızın adının verilmesini
istiyorum.
Bu minicik hizmetiniz, sizin de bu memleketin değerlerine sanıldığı
kadar bigâne olmadığınızı göstermekten başka, bir borcun da edası anlamına
gelecektir.