“Tatenos aşısı yapma, kısırlaşırsın!”

Önce bu yalan haberin kaynağını bulmak lazım…

Bulamayız ki; delinin kuyuya attığı taşı çıkarmak gibi…

Rahmetli anam “Yedi deliler seyis âliler” diye bir hikâye anlatırdı.

“Urfa’da yedi deliler seyis âliler” diye saf bir aile varmış… Yedi delilerin kızını istemeye gelmişler. Gelinlik kız, misafirlere sunmak üzere kuyudan su çekmeye gitmiş. Kuyu başında hayal kurgulamış.

‘Evlenir de bir oğlum olursa, bu kuyuya düşüp ölürse’! saf kız hayaline inanmış. şivan edip, ağıt yakmaya başlamış. Gürültü patırtı sesine annesi ve babası gelmiş.

Derken ailenin diğer fertleri yığılmaya başlamış, kuyu başında sülâlece şivan edip ağıt yakmışlar:

Bir oğli ola siye,

Kuyuya düşe siye,

Uy bibo-dayze kurban…

Uy aney kurban,

Uy babo kurban…”

Yedi deliler hala Urfa da yaşıyor mu yaşamıyor mu bilmiyorum, ama günümüzde “kısırlaştırılırsın” safsatasına halen inanlar var.

“Rahim ağzı kanseri” taraması ve “Tetanos” aşı kampanyaları neden Urfa’da başlatılıyor?

Çünkü bu tür hastalıkların en çok görüldüğü il şanlıurfa…

Dünyada yok olmaya yüz tutmuş; kuşpalazı, çiçek, çocuk felci gibi hastalıklar neden halen Urfa’da var?

Bu hastalıkların en fazla görünme nedenlerinden biri de kahrolası köstebeğin yaydığı kısırlaşma dedikodusu…

Evde, sağlıksız koşullarda yapılan doğum esnasında Tetanos mikrobu bulaşıyor.

Evde doğum yaparken, ölüm nedenini ortadan kaldırmaya çalışanlara: “Hayır! sen beni kısırlaştırıyorsun” diyenler büyük bir vebalin altına giriyorlar.

Yani bu ülkede hala kadının en kutsal hakkını elinden lolo yaparak alacak kurum daha peydahlanmadı…

ınanma!

Anam, bacım yok öyle bir şey…

Aşı yaptırtmazsan! Rahim kanseri kontrolü yaptırmazsan! Asıl o zaman kısır olursun.

Yok!

Yanlış söyledim… Toprak olursun.

Birecik Köprüsü 50 yaşına girmişmiş!

Yetkili, “Köprü ömrünü tamamladı” demiş.

Yenisi var ya! Yapıloooo!

“Otoban bağlantı köprüsü” (!)

Ödenek verilirse 2007 bitecek… Bitmez ise 2008-9-10…

Ölme köprüm ölme sana kardeş geliyor.